Giriş
(16)

taylor swift overrated mı?

yetkili birine benzeyen abi
en çok parayı o kazanıyor.üst üste ödüller kazanıyor.ekonomide taylor swift effect denilen şey bile çıkmış.bu kadar popüler bir kadının neden hiçbir şarkısı tr’de bilinmiyor yoksa ben mi bilmiyorum?eskiden beyonce’ların, rihanna’nın, shakira’nın şarkıları yaza damga vururdu, herkesin diline dolanır,
en çok parayı o kazanıyor.
üst üste ödüller kazanıyor.
ekonomide taylor swift effect denilen şey bile çıkmış.

bu kadar popüler bir kadının neden hiçbir şarkısı tr’de bilinmiyor yoksa
ben mi bilmiyorum?

eskiden beyonce’ların, rihanna’nın, shakira’nın şarkıları yaza damga
vururdu, herkesin diline dolanır, telefon melodisi bile olurdu.
peki taylor swift’in neden böyle değil? en meşhur şarkısı ne?
tr’de gençler taylor swift dinliyor mu mesela? yoksa abd’de mi meşhur?
0
yetkili birine benzeyen abi
(07.06.24)
Valla ben spotify'da arada abd listeleri çalarım, ben de senelerdir hiç dinlemedim, denk gelmedim. K-pop gibi bir şey olabilir, onu da dinlemedim.
0
prole
(07.06.24)
Mutlaka denk gelmişsinizdir. Bir "Shake it off" kulağınıza çalınmıştır diye düşünüyorum. Ben özellikle dinlemem kendisini ama hayır overrated değil çünkü türünde cok iyi müzik yapıyor ve sesi iyi.
0
old possum
(07.06.24)
Sanırım 30 yıllık hayatımda kendi irademle açıp dinlemedim. Hatta sesi neye benzer onu da bilmem.
0
Amaranta ursula
(07.06.24)
Britney spears alternatifi. Amerika elindeki eskidi mi yenisini piyasaya sürüyor. Hızlı tüketim ürünü bir sanatçı.
0
ferenc
(07.06.24)
son 5 yıl içerisinde ses getiren şarkısı olmadı zaten. bir kaç sebebi var, bu kadın çok fazla turne ve konsere çıkıyor. öyle böyle değil. eras turnesi yaptı, ki devam da ediyor, bi ara haftada 3-4 gün abd'nin en büyük stadyumlarında, alanlarında konserler veriyordu. çok iyi bir şirketle işe başladıklarından dolayı büyük yankı da uyandırdılar. rakam yanlış olabilir ama turnede şu ana kadar 100'den fazla konser vermiş olabilir. konserlerinde de yıldız şarkıları da eski şarkıları işte. para kısmını böyle açıkladık, ödül kısmında ise 14 adaylıktan 12'sini kazanmış onlarda zaten full "en kalabalık konser, en kalabalık konser veren kadın ödülü, major tour of the year, pop tour of the year" gibi şeyler.

ekonomide taylor efekti de organizasyon şirketinin pr başarısı. avrupada 4-5 şehir harcii bu kadar popüler biri bi yerde konser verse otel fiyatları da araç kiralamada harcamalarda patlar şaşılacak bişey değil. isveçte düşen enflasyon o ay 0.2 gelmesi gerekirken 0.3 olarak geliyor falan filan :) güzel pr işte.

rihanna, shakira, beyonce, madonna değil asla da olmaz. madonna demişken, mesela son 30 senede madonna 6 turne yapmış. ilk 3'ündeki de konser sayısı taylor'ın bir turnesi kadar işte oradan hesap et maddi kısmı. 2-3 sene ara versin sessizce köşesine çekilsin popülerliği %90 düşer
0
avatar is back
(07.06.24)
Türkiye'ye yayılamamış olabilir ama koca koca insanlar (Portekizli vs. birkaç arkadaşım) bunun peşinden ülke değiştiriyor konserine gidiyor. Acayip sadık bi kitlesi var gibi duruyor.

Blank Space ve Shake it off bi ara çok popüler olmuştu ben bunları biliyorum. Sanırım ilk çıktığında Country kızı tarzı bi imajı varmış, Amerikanlar o yüzden ayrı seviyor olabilir. Anaakım pop olarak iyi bi iş yapıyor bence. Biraz aykırı olarak da Lorde ve Billie Eilish var ama bu kadar popüler değiller sanki. Ben mesela Dua Lipa olayını komple kaçırdım ama bir yerlerden duymuşum dinlettiklerinde evet duydum demiştim.
0
nhk ni youkosu
(07.06.24)
dua lipa mesela bir şarkı çıkarıyor burada da hit oluyor. taylor swift ne duydum ne çevremde dinleyen duydum
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(07.06.24)
Şimdi geçen seneye kadar ben de tam olarak böyle düşünüyodum. Sonra Taylor Swift seven bir hanımla sevgili oldum :) ve tam bir hanımköylü olduğum için ben de Taylor Swift dinlemeye başladım :d

Bu süreçte de hem onun anlattıklarından, hem de kendi merak edip araştırdıklarımdan baya bir bilgi edindim kendisiyle alakalı.

Şimdi taylor swift bir albüm şarkıcısı. Tüm şarkılarını kendisi yazıyor ve single'dan çok yaptığı albümlerin tematik olmasından dolayı sükse yapıyor. Era deniyor hatta işte bu albüm temalarına, şu an yaptığı turnenin adı da Eras tour bu yüzden.

Ben de blank space, shake it off ve I knew you were trouble dışında hiç şarkısını bilmiyordum ama şimdi baya bir şarkısını dinliyorum. Şarkılarının alâmeti farikası sözleri. İyi bir söz yazarı yani bu konuda hakkını veriyorum. Bi de çok farklı tarzlarda ve temalarda şarkıları var. Kendi ilişki geçmişiyle ilgili şarkılar yazdığı gibi tamamen kurgu hikayeler anlattığı şarkıları da var ve dinleniyor yani güzeller.

Ayrıca ilişki geçmişinin olaylı olması da magazinsel olarak ilgi çekmesini sağlıyor. Şu anki sevgilisi NFL şampiyonu Chiefs takımından. Sırf bu yüzden bu sene NFL maçları rekor izleme aldı özellikle genç kız popülasyon grubundan :d

Yani evet bi rihanna gibi hit şarkısı yok ama rihanna'nın açıp albümünü dinlemeyiz pek fazla ama Taylor Swift'in albümleri baştan sona dinlenip sevilecek tarzda. İki ay önce mesela yeni albümü çıktı. 15 şarkı çıkacak dendi sonra sürpriz diyip 31 şarkı çıkardı falan manyak gibi şarkı yazıyor yani üretim hızı da fazla.

Ekonomiye etkisini falan yazmışsınız zaten, Avrupa'daki turneleri de full çekiyor şu an. Yani öyle gelip geçici bir akım ya da sadece ergenlerin dinlediği k-pop gibi bir olay değil. Baya bir kitlesi var. Kadın zaten neredeyse 20 senedir albüm çıkarıyor ve yüzlerce şarkısı var. @truenorth'un dediği gibi de eski plak şirketiyle kavga yaşadığı için şarkılarını geri almak için mücadele verip tekrar albüm çıkardı aynı şarkılarıyla Taylor's Version diye ve o albümler de dinlenme rekorları kırdı :D
0
nundu
(07.06.24)
Overrated’in tillahı
0
kaptan memo
(07.06.24)
overrated değil genele hitap ediyor. özellikle genç-ergen kesime. o yüzden bu kadar kazanıyor.

katy perry, rihanndadan bir farkı yok. eskiden çok dinlerdim artık denk gelirse. fazla pop geliyor artık
0
jelly bear
(07.06.24)
overrated falan degil.
sarkilari ergence ok zaten ergenler seviyor asil.
ama yetiskin biri dinlediginde de o duygulari tekrardan yasiyor gibi oluyor.

cruel summer popülerdir
you belong with me patladigi sarkiydi sanirim.
blank space
0
robert bosch
(07.06.24)
overrated
0
edaddy
(07.06.24)
3.5 saat tamamen canlı, tamamen hareketli bir şov yapıyor.
yorum yapmak için eras tour movie'yi izleyebilirsiniz. 3.5 saat boyunca bunu yapacak çok az insan evladı var. ve buraya tırnaklarıyla kazıya kazıya geldi.

sözleri, yakaladığı insight'lar, edebiyatın her sanatını nasıl kullandığını ingilizce bilenler direkt yakalar. single'cı şarkıcıların aksine hiçbir şeyi düz anlatmaz.

bi de taylor asla bir single/hit şarkıcısı değil. hiçbir albümünde bu 1dir denmez. ancak albümün tamamını dinlediğinizde anlarsınız ne anlattığını.
0
patronaj1
(07.06.24)
overrated diye bir kavram olmasa bu kadindan sonra ortaya cikardi. sayfalarca yazabilirim ama cidden gerek dahi yok.
0
bay b
(07.06.24)
Tırnaklarıyla kazıma kısmına yorum yapmaya geldim, komik olmuş. Ailesi zaten varlıklı, o kadar destekle çok daha yetenekli insanlar piyasaya çıkabilirdi. Abartılmış kelimesinin sözlükteki karşılığı.
0
mirty
(07.06.24)
şarkılarını liseseyken falan dinlerdim, hala nadiren de olsa dinliyorum, şarkıları güzel evet ama kesinlikle overrated. tırnaklarıyla kazıyarak falan da gelmedi.
0
deartheodosia
(08.06.24)
(1)

IELTS sinavina nerde girdiniz ?

ekmek
Bircok yer gordum ama hepsi uluslararasi gecerlilik veriyor mu emin olamadim ve 4 tip sinav var herhalde life-skills, ukvi vs. girenler yardim ederse sevinirim.
Bircok yer gordum ama hepsi uluslararasi gecerlilik veriyor mu emin olamadim ve 4 tip sinav var herhalde life-skills, ukvi vs. girenler yardim ederse sevinirim.
0
ekmek
(06.06.24)
British Council de IDP de geçerli.

O türler ne için aldığına bağlı. Master/PhD yapacaksan academic, Kanada vb. ülkeye göçmenlik başvurusu yapacaksan general, Birleşik Krallık'ta oturma izni vb. için gerekiryorsa zaten sitesinde yazıyordur sanırım ona ukvi gerekir.

Ben british council üzerinden bir kere academic, iki kere de general'a girdim. İlk girdiğimde bilgisayarlı yoktu otelde milleti toplayıp yapıyorlardı. Artık yine onların merkezine gidip bilgisayarla yapabiliyorsun daha rahatlatıyor (özellikle writing için).
0
nhk ni youkosu
(06.06.24)
(20)

Zorla evlendiriliyor olabilir miyim? + dertleşme duyurusu

top_secret
Bir sevgilim olsun, onunla gezip tozayım hayatı paylaşayım çok isterdim.Uzun zaman olmadı bu, olanlar kısa sürdü çünkü ben sıkılıyordum.Yani ilişki bir süre sonra, "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" e dönüyor. Ben hiç zevk almıyorum ve bir iş bir ödeve dönüyor ilişki,
Bir sevgilim olsun, onunla gezip tozayım hayatı paylaşayım çok isterdim.
Uzun zaman olmadı bu, olanlar kısa sürdü çünkü ben sıkılıyordum.
Yani ilişki bir süre sonra, "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" e dönüyor.
Ben hiç zevk almıyorum ve bir iş bir ödeve dönüyor ilişki, üstümde baskı hissediyorum.

Sonra bir arkadaş vasıtasıyla bi kızla tanıştım. İyi gibi görünüyor uzaktan her şey.
Akıllı, sevecen ve beni çok seviyor.

Ama iletişimimiz konuşmalarımız he geçen gün kötüye gidiyor.
Bana göre o; sürekli dediği olsun isteyen, kendi bildiğinin doğru olduğunu sanan biri.
Mesela "şu beyaz desem; bunun doğru olmadığını kendinin doğru olduğunu söyler ama sonuçta bu beyaz der.

Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum, hatta bi ara arkadaşımın olmadığını filan söyledi yani ben içine kapanık asosyal bir tipim demek istiyor.

Son zamanlar her telefon konuşmamız tartışma, ses yükseltme, onun ağlaması, gerginlikle bitiyor (ona göre normalmiş)

Farklı şehirlerdeyiz biraz uzak mesafe yürütüyoruz.

Birlikte güzel şeyler yapıyoruz, buluştuğumuzda mutlu oluyoruz, ten uyumumuz iyi gibi fakat ne zaman bir gezi vs yapsak sonunda bir tartışma ve gerginlik (ona göre normalmiş) yaşıyoruz.

Ayrıca ben onu çok eleştiriyormuşum, ama yanlış olana yanlış diyorum ama bunu deyince kızıyor ağlıyor beni suçluyor.

Tüm bunlar ışığında biz ciddi düşünüyoruz, tanışalı 6 ay filan oldu, aileler tanıştı, yüzük takıldı sanırım nişanlandık.

Sanırım diyorum çünkü her şey öyle hızlı ve kendi kendine gidiyor ki.

Kız şöyle şöyle yapalım diyor tadımız kaçmasın diye tamam diyorum dediği oluyor.
Tatil ayarlıyor şu tarihte gideceğiz diyor tamam diyorum gidiyoruz.

Bir akarsuda öylece ilerliyorum. Hayır dersem gerginlik oluyor tadımız kaçıyor ben bundan nefret ederim. Kimseyle laf dalaşına girmek istemem ben.

Artık evlenme aşamasına geldik.
Bana gün al salon tutalım diye sürekli söylüyor.
Arkadaşları sürekli soruyormuş ne zaman evleneceksiniz diye cevap veremiyormuş.

Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.
Evlenmek istiyor muyum veya sürekli tartıştığım biriyle evlenmek istiyor muyum bilmiyorum. Hayır diyemiyorum. Demekten korkuyorum, beni azarlamasından korkuyorum. Bana kızmasından korkuyorum.

Biraz karışık anlattım ama inanın çok sıkışmış durumdayım. Lütfen kendinizi benim yerime koyun ve bana fikirler verin buna çok ihtiyacım var.

Ben zorla mı evleniyorum? Ne yapmalıyım?
0
top_secret
(05.06.24)
Jason bourne gibi bu ortamı arkana bakmadan terket
0
grimavi
(05.06.24)
Koca adamsın. Karşına al ve hislerini açıkça söyle. Sakın evlenme. Gerekirse kötü ol, ne kendine ne de ona bunu yapmaya hakkın yok.
0
gabe h coud
(05.06.24)
Oha amk dünyaya 1 kez geliyorsun ve ayıp olmasın diye 65 yılını sürekli didistigin biriyle mi gecircen
0
abuzer
(05.06.24)
nişanın maksadı zaten budur. bak ciddi bir yola giriyorsun, köprüden önce son çıkış, kesin ve net kararını ver aşamasıdır.

ben ortada evlenmesi gereken bir çift göremedim. bütün evlilikler dört dörtlük olacak, her iki taraf da çok sevecek veya her şeyde anlaşacaklar diye bir kural yok ama siz asgari şartları bile karşılamıyorsunuz bence.

ya 3 gün sonra boşanırsınız ya da cesaret edemeyip senelerce mutsuz mutsuz yaşarsınız gibi duruyor.

iyice ölçüp biçip kesin karar verme aşaması sizin için. geç değil ama erken de değil. birkaç gün içinde karar verin bence.
0
candide
(05.06.24)
"Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.
Evlenmek istiyor muyum veya sürekli tartıştığım biriyle evlenmek istiyor muyum bilmiyorum. Hayır diyemiyorum. Demekten korkuyorum, beni azarlamasından korkuyorum. Bana kızmasından korkuyorum."

Kesinlikle evlenmemen gerekiyor. Henüz kendini dahi yönetemiyorsun, hayır demenin gereklerini yaşayamıyorsun, ikili ilişkinin dengesini oluşturabilmek için gereken gerilim seviyesini, bunu yönetmeyi öğrenmemişsin, gerilimden korkup kaçtığın için akıntıya kapılmış gidiyorsun.

İşin kötüsü bunların hiçbiri zorla olmuyor, sadece hayır diyemediğin, iletişimi yönetemediğin için oluyor.

Bence ayrıl. Rahatla. Sevgi başka bişey, sevmeden evliliğe girişme. Sıkılıyorsan sevmemişsindir, oradan pay biç. Seven insan -kadın erkek fark etmez- emek verir, sıkılmak şöyle dursun özler, egodan uzak bir kaybetme korkusu yaşar. Yani bağımlılık değil sağlıklı bir bağlılık yaşar. Kendini gözlemlemelisin, sıkılmak sevmediğinin göstergesi, hayır diyememek travmatik bir durum, kendini koruyamadığın iletişimde karşındakini hiç koruyamazsın vs. Bu ilişkide nişanlık anne sen de 5 yaşındaki çocuk durumuna gelirsiniz, gerçekten gerek yok.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
Evlilik şakaya gelmez. Yani şöyle gelmez; evlenmek çok kolay ama boşanmak çok zor olabilir. Maddi-manevi çok yıpranabilirsiniz. O yüzden ciddi bir şekilde kendinize sorun: bu insanla birlikte yaşamaya hazır mısınız? İstiyor musunuz? En ufak şüpheniz varsa "kusura bakma ben yapamayacağım" diyin ve bırakın.

"Beni azarlamasından korkuyorum" tarzı lafları yakıştırmayın kendinize. Çocuğu değilsiniz onun. Lütfen.
0
pispinti
(06.06.24)
kontrolü eline al. Sana yanlış gelen bişeyi söylediğinde sinir krizi + ağlama krizi oluyorsa zaten sevgililiğe bile devam etmen sıkıntı, bir de evlilik diyorsun.

"Tadım kaçmasın diye tamam diyorum" bu da çok yanlış. Sürekli ortayı bulmaya çalışmak yerine, normal hayatın akışında benzer düşünüp benzer planlar yaptığın birini bulursan o zaman evlen.
0
nhk ni youkosu
(06.06.24)
İnsan ilişkide yaptıklarını zorunluluk olarak görmemeli.

Görev gibi hissettiğin şeyleri kendinin zaten seve isteye yapacağı bir ilişki bulman lazım. Karşı taraf için de aynısı geçerli.

Bunlar kişiden kişiye değişir, o yüzden uyuşan kombinasyonda birisini bulmalısın.

Eşim de bazen salıyor sadece senin istediğini yapıyoruz çünkü evlilikti şehir değişikliğiydi vs. bunların tüm yükünü bana atıyorsun sanki kafana silah dayayıp yapmışım gibi, onların suçunu bana attığın için psikolojik baskı hissediyorum, hayatı yaşarken sadece senin merak ettiğin şeyler alınıyor, sadece senin merak ettiğin yerlere gidiliyor, kimse fikrimi sormuyor diyor.

O da böyle bir hayat istemiyormuş. Çünkü genelde onun fikirleri çok para harcamaları yerler oluyor ben orada eleniyorum.

O yüzden gönül isterdi ki kimse böyle hissetmesin, iki tarafın da gönlü olduğu şeyler yapılsın.

Ben de mutlu olmuyorum ki çok gönlü olmayan bir şeyi yaptığımızda. Zaten yüzünden anlaşılıyor yani. Motorla gezsek nee, pleysteyşın oynasak ne... yok ki hanım orada.

O yüzden ona bırakmayı deniyorum, fakat kendisi bir plan-program yapamıyor. Sonra iş yine başa düşüyor. Bu sefer de diyor senin istediğini yapıyoruz hep sdfksdgk saçma bir kısır döngü.

Kadınların arzuları bitmiyor. Benim tek beklentim sorun çıkmasın, koşullar neyse uyum sağlansın, mutlu olunsun, pozitif olunsun... Ama hanımlarımız pek öyle olmuyor.

Hatta şöyle söyeyim öyle gibi yaşayanlar da (mutlu gibi, pozitif, bir şeylere katlanır halde vs.) öyle sürdürdükleri için mutsuz. Yani aslında öyle de mutlu değiller. Sen de zannediyorsun ki ne kadar da anlayışlı bir karım var :)))) Meğer o katlanmak olarak görüyor. Eeeey efendi katlanmak deyince biz nelere katlandık diye çıkışırsan, savaş çığırtkanlığı gibi oluyor, o da aynı söylüyor ortalık kan gölüne dönüyor.

O yüzden seçtiğiniz insana dikkat edin. Benim sütten ağzımın yandığı kriterlerim başkaydı. O yüzden eşim beni tavlayabildi. Ama çok önemsemediğim diğer bu tarz konular, zaman ilerledikçe canımı sıkmıyor değil.
0
ananiyimioguz
(06.06.24)
bu mutsuzluğun yeni ortaya çıkmadıysa ayıp olmasın diye nişanlandın yani? tadımız kaçmasın diye nişanlanılır mı hocam bu hareketin ciddiyetinin farkında değilmiş gibi konuşuyorsun ya da aslında bir yandan da böyle bir yola sokulmanın seni tatmin eden tarafları var karşındaki kişi olmasa da burada sana biçilen rol hoşuna gidiyor. bana sanki ikincisi gibi geldi çünkü bu durumdan o kadar mutsuz olsan onunla tadınızın kaçmasından da korkmazsın tam tersi esas istediğin şey tadınızın kaçması ve sonunda ayrılmak olur. belki hoşuna giden o kocalık rolüyle seni mutsuz eden kişi arasında kaldın. esas istediğin ve istemediğin şeyler neler iyi düşün evlilikten önce de karar ver. nişan atmak da sıkıntı yaratan bir şey tabi ama boşanmak kadar değil öyle düşün.
0
semaforo de medianoche
(06.06.24)
Mutsuz edecek bir ilişkide ısrar edip üstüne bir de ömür boyu nafaka ödeme isteğiniz neden bu kadar yüksek? Kaçın.

"Bir sevgilim olsun, onunla gezip tozayım hayatı paylaşayım çok isterdim."

Bu isteğinizi her önünüze gelenle yaşayamazsınız. Azıcık cesaret lazım ki zaten herkes yazmış.
0
kimlanbu
(06.06.24)
Hayatına giren kadınlar çok da farklı olmayacak ikili ilişkiler her zaman böyledir. İlişkiler karşılıklı fedakarlıklar ister yani ikinizde zamanla değişeceksiniz. Bir yola girmişsiniz o yolu bitirip evlenin bence
0
respect
(06.06.24)
yan yana olsanız 2 ay sürmeyecek ilişkinin 6 ay devam etmesi ve nişanlanmanız...
0
elorelia
(06.06.24)
"Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum," Duyurunun tamamnına bakınca burada biraz haklılık payı var gibi nişanlınızın.

Bir kere ilişkilere "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" şeklinde bakıyor olmanız sıkıntılı bir bakış açısı. Buluşmadığınız kişiyle mi sevgili olacaksınız? Enerjiniz yoksa belki de siz ilişkide olmak için doğru zamanda değilsinizdir nerede kaldı evlenmek...
Lütfen karşınızdaki insanı sırf ideal olduğu için bir maceraya sürüklemeyin. Kendinize zaman tanıyın ve ne istediğinizden emin olana kadar da kimsenin zamanını çalmayın.
0
Kediyi üzdün
(06.06.24)
Sanırım nişanlandık mı? Yok canım ne alaka.
0
Kahvedesu
(06.06.24)
- Birlikte güzel şeyler yapıyoruz, buluştuğumuzda mutlu oluyoruz, ten uyumumuz iyi gibi fakat ne zaman bir gezi vs yapsak sonunda bir tartışma ve gerginlik (ona göre normalmiş) yaşıyoruz.

-> Karşındaki kişi üzgünüm ama bir kezban. Serbest bir gezme ortamında bu gerginliği çıkartan, evde yaşarken en küçük bir sorun anında nasıl davranır ben düşünmek istemiyorum. Üstelik bu gerginliği çıkarmayı kendisi için bir "hak" olarak görürken, bu gerginliği sona erdirmeyi sana "görev" olarak vermiş. KOŞARAK KAÇ.

- Arkadaşları sürekli soruyormuş ne zaman evleneceksiniz diye cevap veremiyormuş. Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.

-> Kadınlar birbirine bu konularda baskı yapmayı sever. Göreceksin biraz daha cevap vermezse "bu çocuk seni oyalıyor" geyiği yapacaklar, o da sana çemkirecektir.

- Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum, hatta bi ara arkadaşımın olmadığını filan söyledi yani ben içine kapanık asosyal bir tipim demek istiyor.

-> Daha yeni tanışıyorsunuz ve seni aşağılıyor, sürekli suçluyor, küçük görüyor.

- Yani ilişki bir süre sonra, "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" e dönüyor. Ben hiç zevk almıyorum ve bir iş bir ödeve dönüyor ilişki, üstümde baskı hissediyorum.

-> Yine bir ofsayt argüman. İçinden gelmiyorsa, mutlu olmuyorsan, bunu bir görev gib görüyorsan bir ömür bunu nasıl sürdüreceksin?

Anlattıklarından anlaşılan sen ZORLA EVLENİYORSUN VE MUTSUZ OLACAKSIN. İnsaf, bu kadınla aynı eve girdikten sonra hayatın cehennem olur.

Bir ve tek hayatın var, onu da kaprisli, seni aşağılayan bir kadınla ziyan edeceğine kafanı topla. Dünyada tek kadın o değil, daha düzgün, anlayışlı, kültürlü birine illa ki denk gelirsin. Kimse kimseyi bu kadar idare etmek zorunda değil. Bir an önce bitirip yoluna bak derim.
0
Lethe
(06.06.24)
Uzak mesafe ilişkisi yürüttüğünüz için şimdilik birbirinize tolerans gösterebiliyorsunuz.

sen daha alttan alan taraf olduğun için bazı şeyler gözüne batmıyor veya birşey söylemiyorsun çünkü sabır eşiğin daha yüksek.

bunun diğer sebebi de yeteri kadar bir arada vakit geçirmemiş olmanız. mümkünse bir arada minimum ardışık 7-10 gün kadar birlikte vakit geçirin.
artık aynı evde mi kalırsınız veya tatile mi çıkarsınız veya aynı şehirde bulunup günün büyük kısmını birlikte mi geçirirsiniz bilmem.

yakından tanıyıp olacakları görmenizin başka yolu yok anladığım kadarıyla
0
joooper
(06.06.24)
Okurken Peep Show'un Mark karakteri aklıma geldi, o da ayıp olmasın diye evleniyordu yanlış hatırlamıyorsam;)
0
blue rebel motorcycle club
(06.06.24)
İstemediğin şeylere Hayır diyemiyorsun

Tartışma çıkacak korkun var ve tartışmadan kaçınıyorsun

Meli malı düşünce yapısına sahipsin; o öyle olmalı bu böyle yapılmalı bu böyle söylenmeli vb düşünüyor ve bu düşüncelerini ciddiye alıp tavsiye veriyorsun.

Bol bol sempatiye düşüyorsun, empati yeteneğin çok zayıf

İhtiyaçlarının sorumluluğunu alacak cesaretin yok

İhtiyaçların konusunda da net değilsin, elinden tutan seni sürüklüyor, işleri başkasının sürüklenmesi bir bakıma rahat da geliyordur

Normal konuşmaları ima olarak duyuyorsun

İnsanların senin hakkında ne düşündüğünü de tahmin edip düşünüyor olabilirsin tahminim

sosyal ortamlarda kendini ifade etmekten de geri duruyor olabilirsin ek tahminim.

Kanka evlilik seni çok kötü çarpar şu an. Kendine gelemezsin.
Hayatının kontrolü içindeki utangaç çocukta hala. Terapi alıp yetişkin haline bırakmalısın sorumluluğu. Ayrıntı istersen mesaj at brocum.
0
hasmetizm 2046
(06.06.24)
light selami gibi bir ilişki anladım anlattıklarından

ayrılmalısın

tadımız kaçmasın diye her şeye evet denilmez

evlenilmez
0
jülsezar
(06.06.24)
Ailenle iyi kötü bir iletişimin varsa önce onlara aç konuyu. Ana fikir ayrılık olmayabilir ama "Biz daha birbirimizi tanımıyoruz, aceleye geliyor her şey" tarzında konuştuğunda belki onlardan da destek gelecek. Büyük ihtimalle gelir. Sonra gözünü karartıp kıza söyle. Burada anlattığın gibi biriyse "Beni yarı yolda bıraktın, Allah senin belanı versin, ben sana ne yaptım? Zaten hiç sevmemissin. Asıl ben senden ayrılıyorum." falan diyebilir. Bunlara hazır ol. Cevap verme. Söylediğin tek şey olsun, "Daha erken.", "Evlenmek için daha erken." Evet seni hirpalayacak, hakaret edecek, suçlayacak, kendini acindiracak. Ama bunları göze al. Eninde sonunda ne demek istediğini anlar. Kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz ya. O arkadaşlarına mahçup olmasın diye iletişim kuramadigin bir kadınla evlenmek zorunda mısın? Sinirleniyorum cidden bak, yine geliyorlar bana. Hayırdır ya?

Lütfen tavrını koy, olmaz öyle şey.
0
sekizdokuzon
(06.06.24)
(20)

Gmail paralıya dönmüş?

muhayyer divan
SelamBabam diyor ki gmail "depolama alanınız dolmak üzere, aylık şu kadar para vermezseniz mailleşmeyi de kullanamayacaksınız, mail adresimdeki her şeyi sildim bu uyarı devam ediyor" diyor. Bunu evernote için annem söylemişti, aynen bana da oldu, şimdi bu gmail de böyle yaparsa biz böyle her şeye pa
Selam

Babam diyor ki gmail "depolama alanınız dolmak üzere, aylık şu kadar para vermezseniz mailleşmeyi de kullanamayacaksınız, mail adresimdeki her şeyi sildim bu uyarı devam ediyor" diyor.

Bunu evernote için annem söylemişti, aynen bana da oldu, şimdi bu gmail de böyle yaparsa biz böyle her şeye para mı ödeyeceğiz, ben uiyemedim al sen ye google mı diyeceğiz arkadaşlar?
0
muhayyer divan
(04.06.24)
Depolama alanınız dolunca ya bir şeyleri sileceksiniz ya da para verip daha büyük depolama alanı alacaksınız.
Her zaman böyleydi.

Babanızın sildiği emailler çöp kutusundadır. Çöp kutusunu boşaltın.
Ayrıca mesela gmail web arayüzünde "larger:15M" yazsın arama kutucuğuna. 15 MB'tan büyük emailleri listelesin gmail. Onları silsin ki yer açılsın.
0
michael_knight
(04.06.24)
Depolamayi dolduran emailler olmayabilir de. Photos ve Drive'i da kontrol edin ve cop kutusunu da bosaltmayi unutmayin.

Gmail arayuzunde en altta sol kosede ne kadar alan kullandiginizi yazar, onu tiklarsaniz hangi servisin ne kadar kullandigini gorebilirsiniz.
0
sertac akin
(04.06.24)
15gb limit var google hesabin icin. sadece gmail degil, toplam google hesabi. backup edilen telefon, uygulamalar (whatsapp mesela), fotograflar, videolar ve de tabii ki email bunun icinde.

temizlik yapmasi ve/veya ayarlarini duzetlmesi gerekiyor (mesela benim telefonda whatsapp'tan gelen videolar backup edilmiyor). ya da para odeyecek aylik.
0
hot potato
(04.06.24)
Ben gmaili ilk çıktığı günden beri kullanıyorum, benim bile mailim daha 13.5gb'larda.

Muhtemelen telefonunda senkronizasyon açtıysa galerideki fotoğraf ve videolar google drive'a atılmıştır ve yer kaplıyordur.
0
kimlanbu
(04.06.24)
Önce bedava hizmetler ile alışkanlık oluştururlar, sonra kullanıcı kitlesi büyüdüğünde iş paraya döner. Her zaman böyledir.
Mynet mail de geçmiş yıllarda ücretli olmuştu ve bırakmak zorunda kaldım.
Bulut depolamalara da çok güvenmiyorum bir sebeple.

Depolama alanının çabuk dolmaması için fotoğraf ve videolarda sıkıştırma uygulayın , gereksizi silin çok büyük oranda yer tasarrufu olacaktır.

Çok önemli veriler buluta değil yanı başınızdaki CD/DVD de olmalı. Usb bellekler bile her yönden güvenilir değildir.
0
diyecevaplandı
(04.06.24)
Ben şunu anlamıyorum,

Youtube da aynı şeyi yaptı, mynet de yaptı, başkaları da yapıyor, yıllarca ücretsiz kullandırıp kendilerine alıştırıyorlar, bu süreçte her türlü gelişimden de geri durmuyorlar, bu gelişmeler bizim para vermemizden tamamen bağımsız oluyor ama bir gün geliyor bütün uygulama kullandırımını tamamen paraya bağlıyorlar.

Bugüne kadar sadece tıklarla bu kadar para kazanıldı, geliştirmelere ve kâra harcandı bu paralar, gittikçe daha da fazla tıklanıyor hatta reklam da kullanıyorlar bizim iznimizin dışında. Bunun nesi yetmiyor da yalnızca para ödeyenler kullanabilir noktasına geliyorlar?

Üstelik youtube, gmail, whatsapp, twitter gibi farklı farklı uygulamalar için de ayrı ayrı para istiyorlar, hepsi aynı şirkete ait olduğu halde. Aklım almıyor, canavarlık bu.
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
yok canavarlık değil. baban gibi milyarlarca insan var ve bedavadan google'ın serverlarında verileriyle yer kaplıyor. bu hizmetleri döndürebilmeleri için illaki bir ödeme duvarının arkasına geçmek durumunda kalıyorlar. yani senin babanı hayrına bunca zamandır maillerini saklamışlar, babanın kapladığı veri artınca para istemişler. canavarlık değil kapitalizm. para vermek istemiyorsan ya kapladığı verileri sonsuza dek silecek ya da hizmet almayı bırakacak. bu kadar basit.

ayrıca söylemeden edemeyeceğim gmail yine insaflı, depolama alanı açtığında para istemeyecektir. bak mynete. maillerini parayla okutuyor :)
0
false pretension
(04.06.24)
"Bunun nesi yetmiyor da yalnızca para ödeyenler kullanabilir noktasına geliyorlar?"

kapitalizm? kar amaci guden sirketlerin amaci "yettigi kadar" para kazanmak degildir, maksimum kar etmektir.
0
hot potato
(04.06.24)
Maksimum kâr da, bu kadar canavarca olması mı gerekiyor? Sürekli para ödememizi isteyen tek uygulama tek enstrüman google şirketi değil ki, ayrıca dünyanın her yerinde aynı ekonomik imkanlar yaşanmıyor, gerçekten anlamış değilim. 20 yıl gmail kullan sonra da paralı yaptım desin. Bunlar böyle yaparsa diğer bütün şirketler de yaparlar. Bu insan hakları mı yani şimdi?
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
@false pretension

Babam her şeyi sildiğini, hiçbir veri bırakmadığını söylüyor. Zaten internet üzerinden çok iletişim kullanan biri de değildir. Ona rağmen ya paranı ya canını dercesine bir uygulama gerçekten akıl almaz. Bugüne nasıl gelmişler acaba.
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
Çöp kutusundan da silmiş mi? Silmediyse alan açılmamıştır.

edit: telefonu androidse, whatsapp da oraya yedekleniyor ve videolar dahil edilmiş olabilir. Ek olarak, telefonun galerisi de yedekleniyor olabilir.
0
nhk ni youkosu
(04.06.24)
yukarida tnz'nin verdigi linkten girip bakacak. Orada neyin ne kadar alan yedigini gosteriyor. Her seyi silmis olsa "alaniniz doluyor, para odemeniz gerekebilir" demez google. dolulugu %80'in altina indirince o uyari gidiyor.
0
hot potato
(04.06.24)
Gmail paralı değil, driveda ek alan almak paralı. Sizin alanınızı dolduran şey de gmaildeki mailler değil yedeklenen dosyalardır arkadaşların dediği gibi. Yani öfkenizi gereksiz bir yere yöneltiyorsunuz şu an.
0
nundu
(04.06.24)
Ayrıca whatsapp, twitter ve gmailin sahipleri farklı. Ha kapitalizmin vahşiliği konusundaki eleştirinizde haklısını da bu durum ona örnek değil :)
0
nundu
(04.06.24)
Whatsapp'ı ve twitter'ı google satın almamış mıydı?? İnstagram ve facebook'u da satın aldı? Çok şaşırmıştım hepsini almış diye düşünmüştüm duyunca...
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
google saydıklarından hiçbirini satın almadı.

facebook, instagram'ı ve whatsapp'ı satın aldı.

twitter'ı elon musk satın aldı.

kafan çok karışmış senin.
0
false pretension
(05.06.24)
mailler değil resimler ve videolar yer kaplıyor. google fotograflar kota 15 gb.
0
sizofren06
(05.06.24)
fotoğraflardır onlar.

android telefon google hesabınla giriş yapıyorsun, sonra her şey cloud'a yedekleniyor. bu 15gb'ı büyük oranda fotoğraflar oluşturmuştur.

babanın dediği "her şeyi sildim, bir şey kalmadı" mail'ler içindir.

mail'lerin yüzbinlercesi anca doldurur kotayı. kısaca gmail hala ücretsiz pratikte (sürekli büyük eki olan mailler gönderilmesini hariç tutuyorum)

yazılım maliyetleri, depolama, internet maliyetleri hepsi devasa boyutlarda. bi de alphabet inc (google'ın sahibi) halka açık bir şirket. amacı olabildiğince kar etmek, ki hissedarları da para kazansın. işler böyle yürüyor. bana da garip geliyor trilyon dolara ulaşan şirketlerin hala kar peşinde koşması. ama böyle.
0
biseysorcaktim
(05.06.24)
@false

Fazla karışmamış bence, 1 yaklaşık olarak doğru biliyormuşum ne güzel işte :)
0
🌸muhayyer divan
(05.06.24)
drive kullanmaya başlayınca bende de dolmaya başladı. ancak cok cüzi bir miktar oldguğundan koymuyor
0
kondansator
(05.06.24)
(22)

Vicdan sahibi Yahudiler

karanlik yanim
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin seslerini? Karsi tarafin elinde hala düzinelerce Israilli rehineler oldugu icin mi sesleri cikmiyor? Ya da ben mi ulasamiyorum bu kaynaklara? Sansüre mi ugruyorlar?
0
karanlik yanim
(02.06.24)
İsrail'deki yayınlara bakıyorum hem tv hem sosyal medyadalarında.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.

Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
0
hebanon
(02.06.24)
Oranlayınca sayıca çok az kalıyorlar haliyle sen denk gelmemişsin, akademisyen olarak norman finkelstein var çıkıp yıllardır konuşuyor, yine sıradan bireysel olarak karşı çıkan israilliler var twitterda

Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
0
grimavi
(02.06.24)
Konuyu Yahudiler diye düşünme. İsrail devletinin kurulmaması gerektiğini düşünen Yahudiler bile var.

Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.

www.youtube.com
0
Mirket
(02.06.24)
ABD vb. yerlerde yaşayan eğitimli entelektüeller sessiz çünkü kendilerine bişey olmasını istemiyorlar. (ayrıca "echo chamber" diye bişey var, kendi okudukları izledikleri şeylere bakarak İsrail haklı da diyor olabilirler)

Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
0
nhk ni youkosu
(02.06.24)
sana zulüm gelen seyler onlar icin vatan müdafaasi.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.
0
arkadakiadam
(02.06.24)
İsrail'deki siyonist ve siyonist hükümetin tutumuna aksi yönde yine İsrail'deki yayın organı Haaretz gazetesi biraz daha gerçekçi yorumlar yapar.
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(02.06.24)
israil'in tamamen haksız olduğu tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sormuşsun. acaba biraz da israil'in acaba haklılık payı olabilir mi diye düşünsen mi?
0
abelardo
(02.06.24)
şuan israilde operasyonlara karşı çıkanlar netanyahu karşıtları ve siyonizm karşıtı katı ultra-ortodoks yahudiler. bizim televizyonlar devamlı halk tepkili diye veriyor ama bunlar küçük topluluklar.

sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
0
my fault
(02.06.24)
@abelardo Eh yani peki Israil tamamen haksiz olmasin (terörle mücadele, rehineler vs), ama bu bir soykirim midir degil midir tartismalarina yol acan bir insan trajedisi yasaniyor (soykirimdir veya degildir ayri konu). Lan biz ne yapiyoruz diye sorgulayan baskin bir ses, ya da onu gectim bakin bu trajedi yasaniyor ama bizim gözümüzden de duruma söyle bakmaniz lazim diye uluslararasi kamuoyuna sagduyulu bir aciklama yapacak birileri cikmayacak mi diye sordum.
0
🌸karanlik yanim
(02.06.24)
İsrailliler ne düşünüyor için yakın zamanda bir araştırma:
www.pewresearch.org

Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz

İsrail’e karşı yahudiler: x.com
0
but that was just a dream
(02.06.24)
yapilan seyin dogru/yanlis olduguna bakmaksizin her tezin bir antitezi cikar ortaya. Ama bu yahudilerin ezici cogunlugunun bu mevzunun arkasinda oldugu gercegini degistirmez. dogru/yanlis saglamasi yapilacak cizgi asilmis vaziyette.

musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.

boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
0
cooperr
(02.06.24)
bunun vicdanla bir alakası yok. ortada savaş var. savaşın varlığında vicdanmış, sağduyuymuş tiriviri şeyler. savaşta taraf olmayı seçiyorsan iki taraftan birinin diğerine yaptığını onaylıyorsun demektir.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Haaretz'de IDF'i ve yöneticileri eleştiren makalelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunlar dışında isim isterseniz Louis Fishman'ın twitter hesabına göz atabilirsiniz. Noam Chomsky'nin 7 Ekim öncesine ait İsrail eleştirilerini okumuştum, güncel olarak da eleştiriyordur herhalde.
0
zihua
(02.06.24)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
0
Mirket
(02.06.24)
yok cenevre insan hakları sözleşmesi, yok kalori ihtiyacı falan görüldüğü gibi devletlerin kendi ulusal güvenlikleri tehdit altında olduğunda gayet de rafa kalkıyor. israil de kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla savaşacağını ilan etti. yaşanan olayları da terminolojiye bağlı kalarak savaş olarak niteleyememek sadece israil'in işine yarayacak bir durum olur. ne diyelim? filistin tatsızlığı mı?
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Öncelikle bu konuyu açtığınız için teşekkürler. Gazze'de ki soykırım sürekli gündemde tutulamlı. Yahudilerin hepsi eğitimli ve entellektüel (bizdeki asimile olmuş kesime benzemez hepsi dindar ve muhafazakar kendi değerlerini savunuyorlar) fakat onlarda vicdan merhamet yok yahudi olmayanları hakir görüyorlar. sizin anlamlandırdığınız şeylerler onların anlamlandırdıkları şeyler çok farklı. Gazze'de soykırım yapılırken Çocuklar katledilirken hastaneler okullar bombalanırken kutlama yapıyorlar bu onlar için çok sıradan bir şey. Bu katliamlarda yeni değil 80 yıldan beri devam ediyor adamların tarihi katliam ve işgal üzerine kurulu fakat artık bu işin sonu gelmek üzere bu terör devleti i*rail bu yaptıklarının bedelini ödeyecek dünyada günden güne yalnızlaşıyorlar kuzey kore gibi olacaklar hatta yahudiler sokağa bile çıkamayacak tarih onları affetmeyecek bu durum hollywood'a ısmarlama Holocaust yalanlarına benzemeyecek gerçek soykırımcının kim olduğunu bütün dünya gördü. Şimdi dünya devletleri teker teker Filistin'in bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor deamı gelecek. Sadece Ortodoks yahudiler işgal devletinin kuruluş zamanı konusunda ihtilaflı oldukları için antisiyonistler ve siyaset gereği Filistin'i destekliyorlar. Sansür konusuna gelirsek medyanın, finans sisteminin küresel şirketlerin ezici çoğunluğu siyonistlerin elinde adamlar neredeyse bütün dünyayı kontrol ediyor istedikleri gibi algı yönetimi yapıyorlar. ABD'de ve avrupanın çeşitli yerlerinde her gün protestolar var batılılar ortadoğu, İslam dünyası ve Müslümanlar hakkında doğru bilgiye sahip değiller batı medyası (medya derken her türlü medya, yazılı, basılı, görsel, sosyal, ajanslar, intermedia... aklınıza ne gelirse) tamamen sansür, ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu tek taraflı olarak İsrail propagandası yapıyorlar (medya çoğunlukla siyonist lobinin kontrolünde asıl mesele bu) gerçeği öğrenen batılıların tepkisi radikal oluyor (bkz. Özgür Filistin için kendini yakan ABD askeri, Filistin direişinden etkilenip Müslüman olan batılılar) Siyonizm insanlığın en büyük düşmanıdır. Görüyorsunuz adamlar dünyayı esir almış durumda hiç kimse sesini çıkaramıyor siyonizme karşı çıkmak bütün insanlığın görevidir. Sözde demokrasi beşiği ABD'de soykırımı prostesto eden üniversite öğrencilerine yönetimin cevabı keskin nişancı gönderip yaka paça göz altına aldırmak oluyor soykırıma karşı çıkan veya yeteri kadar destek vermediği düşünülen rektörler görevden alınıyor google israili protesto eden çalışanını işten çıkarıyor adamlar yapay zeka ile Gazze soykırımını içeren içerkleri tespit edip özel olarak sansürlüyorlar. Bir tek Çin merkezli Tiktok bu sansürün dışında kaldı ki şimdide ifade özgürlüğü kavramının içini boşaltıp soykırım protestolarını ''antisemitizm'' kapsamında ceza hukukuna yerleştirme hazırlığı yapıyorlar. Bu konular gündeme gelmiyor çünkü gündemide algıyı yöneten siyonistler belirliyor fakat ne yaparlarsa yapsınlar siyonistler Filistin'in altında kalmaya mahkum. Şimdiden bağımsız Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye ulaştı.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
doharkoman
(03.06.24)
evvela filistin bizim toprağımız
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com

bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler

sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.

1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor

üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum

bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
0
lambırcek
(03.06.24)
Bu tür konularda pek yorum yapmıyorum genelde ama buna sessiz kalamadım.

Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?

Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?

Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.

Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.

Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?

Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
0
mbond
(04.06.24)
Bu seri ilginizi çekebilir belki

7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor

www.avlaremoz.com
0
peki madem
(04.06.24)
Mevzunun geziyle zaten bir alakasi yok, onu geciniz.

PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.

Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
0
cooperr
(04.06.24)
İsrailli Yahudilerde bunun oranı daha düşük. Bu da aslında çok inanılmaz bir şey değil.

7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.

Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.

Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.

Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.

Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.

O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).

Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
0
nawar
(04.06.24)
Buraya Arap İsrail kokelrine sahip ve yıllardır bu alanda mücadele eden birini birakayim:
www.linkedin.com
0
Amaranta ursula
(05.06.24)
(5)

Schengen İlk Giriş

Depik
Normalde Hollanda giriş Almanya çıkış yapacaktım. Hollanda’dan vize alırken Almanya’ya geçeceğimi belirttim. Şimdi ise Almanya’dan giriş yapıp Hollanda’dan çıkış yapmam gerekiyor. Hollanda’dan alınmış vizeyle problem yaşar mıyım?
Normalde Hollanda giriş Almanya çıkış yapacaktım. Hollanda’dan vize alırken Almanya’ya geçeceğimi belirttim. Şimdi ise Almanya’dan giriş yapıp Hollanda’dan çıkış yapmam gerekiyor. Hollanda’dan alınmış vizeyle problem yaşar mıyım?
0
Depik
(02.06.24)
yaşayabilirsin. ama hollanda’da 2, almanya’da 9 gün kalacaksan yaşamayabilirsin.
0
orient blue
(02.06.24)
hollanda vizesiyle belçika'dan giriş yaptım ve belçikadan çıkış yaptım. belçika vizesiyle aynı seyahati yaptığımda pasaport kontrolde daha az soru sorulmuştu. bununla alakası var mı bilemem. hollanda'nın güneyine gidecektim. schiphol'de inmek saçmalık olurdu. brüksel tercih ettim.
0
ne demezsin
(02.06.24)
Komşu ülkeler, bu konuda soru soracaklarını bile sanmam. Standart sorular şunlar:

Neden geldini, kaç gün duracaksınız, nerede kalacaksınız, rezervasyonu gösterin, ne zaman döneceksiniz, dönüş biletini gösterin.
0
kimlanbu
(02.06.24)
%99,9 sorun yaşamazsın.

almanya schengen'i ile ilk ülke olarak italya'ya giriş yapmıştım.
0
HellKeePer
(02.06.24)
senin mantıklı açıklaman var. Planını yazdırılmış halde (otel vs. varsa) yanında bulundur sorarlarsa gösterirsin.

Son dönemde çıkan haberler "Almanya'da randevu yok X ülkesinden schengen alıp geçelim yea" diyenler için.
0
nhk ni youkosu
(02.06.24)
(5)

kiracılı ev satın alınınca ne oluyor?

deartheodosia
kiracı çıkıyor mu? ihtar vs mi çekiliyor çıkması için? çok karışık bilgiler var bu konuda, kesin bilgisi olan varsa yazabilir mi? teşekkürler
kiracı çıkıyor mu? ihtar vs mi çekiliyor çıkması için? çok karışık bilgiler var bu konuda, kesin bilgisi olan varsa yazabilir mi? teşekkürler
0
deartheodosia
(01.06.24)
Başıma gelen birşey değil ama kadar bu konuda şu ana kadar ortalama olarak anladığım,
kiracı bulunan ev alanların, kiracısız içi boş evin kıymetini biraz geç anladıkları.

Sadece tayini yakın zamanda kesin olarak çıkacak, içinde bir memur ailesi bulunan bir ev bu konunun istisnası olabilir.
0
diyecevaplandı
(01.06.24)
Kiracılı bir ev alırsan, kiracılı bir evin oluyor. Bir önceki ev sahibiyle kiracının yapmış olduğu kira kontratı gayet yürürlükte oluyor.

Eğer sen oturacaksan 6 ay içinde çık diye tebligat gönderiyorsun. Peki Abi derse 6 ay içinde çıkıyor. Yok derse yasal süreç başlatıyorsun o 6 aylık süre dolunca. Onun da yaklaşık 2 sene falan uğraştırdığı söyleniyor.
0
Mirket
(01.06.24)
babamlar aldı, alındığı gün noterden ihtar çekildi. (almadan önce de haber verilmişti böyle böyle eve taşınmak için satın alıyoruz diye) Hatta bu evi aldıkları emlakçı evin içindeki kiracıya da evler buldu teklif etti vs. Birkaç ay sonra gerçekten ev buldular çıktılar. Çıkmasalardı dava vs. uğraşılırdı.
0
nhk ni youkosu
(01.06.24)
Yasal kısmını internetten veya avukattan öğrenebilirsiniz, ben bir kiracı olarak neler yapacağımı söyleyeyim.

Kaldığım evde iş değişikliği vs olmadıysa uzun süre otururum, ev sahiplerinin kira artışına bugüne kadar hiç itiraz etmedim, %300 artışa bile, eve zarar vermedim, bir şey bozulduysa kendim yaptırdım, gidip kiradan düşmedim. Özetle problemsiz bir kiracı olduğumu düşünüyorum.

Bir kaç hafta önce hem evi büyütmek hem de yeni ofise daha yakın olsun diye taşındım. Bana 130k civarı paraya mal oldu.

Ev sahibiyle yüzyüze de konuştum tutmadan önce, Almanya'dan oğlum geldi, kızım evlendi diye beni çıkaracaksınız ben o kiracı değilim diye belirttim. Buna rağmen beni evden çıkarmak isterse bedeli mevcut durumda 500k. Verirse gider yeni ev bulur taşınırım, vermezse de güzel bir avukat tutarım elinden geldiği kadar uzat derim, zam oranlarını kontratta yazan tutardan yapar enflasyon karşısında zarara sokarım. Çıkarken de depozitoyu gerekirse yakarım, evi olduğu gibi bırakırım. Umarım benim gibi bir kiracının bile yapacakları bunlarsa üç aşağı beş yukarı neler olacağını kestirirsiniz.

Adam tutup rahatsız etme vs gibi durumlar olursa da elime koz geçer, daha büyük zarara uğrar.
0
kimlanbu
(01.06.24)
Yasal olarak sizin kiraya vermenizden bir farkı olmuyor. Normalde ev sahibi baştan beri siz olsaydınız, kiracıyı nasıl çıkarabilirseniz, öyle çıkarabilirsiniz. 12 senenin dolması, eve sizin ihtiyacınız olması vb. İhtar çekersiniz, iş mahkemeye intikal ederse ve kiracı diretirse en az 3-4 yıl sürer.

Bu yüzden kiracılı evler, daha ucuz satılıyor. Bu tarz bir niyetiniz varsa, kiracıyla anlaşmadan ve noterden tahliye taahhütnamesi almadan bu işe girişmeyin. Bazıları 200-300 bin tl de kiracıya verip, çıkartıyor.

Bir de not: kesinlikle söze güvenmeyin, her şey yazılı olsun. Çıkarım, yaparım, ederim, söz diye insanlar köprüyü geçince "yürü mahkemeye 3-5 sene bekle" derler.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.06.24)
(5)

Araba genel bakıma ne kadar ödediniz

eja
Arabayı muayeneye sokacağım diye bir genel bakım yaptırdım filtreleri değişti ve tamamen yağ eklendi araç Hyundai 2010 model 90 binde 2.000 lira verdim Sizce uygun bir fiyat mı Bir de usta da yaptırdım serviste değil
Arabayı muayeneye sokacağım diye bir genel bakım yaptırdım filtreleri değişti ve tamamen yağ eklendi araç Hyundai 2010 model 90 binde 2.000 lira verdim Sizce uygun bir fiyat mı Bir de usta da yaptırdım serviste değil
0
eja
(01.06.24)
VW servisi 6000 küsur demişti, üstüne fren diski balatası vs. değişince 13 bin oldu.
0
nhk ni youkosu
(01.06.24)
VW passat, çarşamba günü doğuş'ta periodik bakıma 9600 verdim.
0
Yalcin
(01.06.24)
Yağ ve filtresi, hava filtresi ve polen filtresi değişmiştir muhtemelen. Bence gayet uygun, yağın kendisi zaten malzemeler 1000 lira civarı, kalanı da işçilik.
0
mbond
(01.06.24)
2022 yaris 10bin bakımı - 6800 tl
2021 corolla - 60bin bakımı 6300 tl
0
unalub
(02.06.24)
4-5 litre yağ zaten olmuş 1000 lira
filtreler de 500-600 tutuyor
kalanı da işçilik.

normal bence de
0
ananiyimioguz
(02.06.24)
(5)

Hangi Seçenek Doğru (Trafik Sorusu)

emcekare olmadi einstein olsun bari
A ve B araçlarının her biri sol tarafa dönüş yapacaktır.Her ikisinin de aynı anda dönüş bölgesine geldiklerini kabul edelim.Hangi senaryo doğru olur?A1-B1 mi A2-B2 mi?https://hizliresim.com/4ygby4s
A ve B araçlarının her biri sol tarafa dönüş yapacaktır.
Her ikisinin de aynı anda dönüş bölgesine geldiklerini kabul edelim.
Hangi senaryo doğru olur?
A1-B1 mi A2-B2 mi?

hizliresim.com
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(30.05.24)
a1 b1 tabii ki. yolun sağından gidilir.
fakat şöyle döndükleri yer tek yönde a2 b2 daha mantıklı olur.
0
jelly bear
(30.05.24)
A1-B1 fakat instagramda böyle bi videoyu gülerek "Kanadalılar kurallara aşırı uyuyor" diye paylaşıyorlardı :)
0
nhk ni youkosu
(30.05.24)
Ben a1 e göre hareket ettim ama diğer araç (ukrayna plakali) b2 rotasını izleyince anlık sinirler gerildi. Sonra dedim acaba ben mi hatalıyım ve sorayım dedim.
0
🌸emcekare olmadi einstein olsun bari
(30.05.24)
Esasinda 1 no’lu secenekler uygulandiginda araclar birbirinin yolundan geçmemiş oluyor, tabii yeterli bosluk varsa. Bu tarz bir yer var bildiğim, tek gidis tek geliş, ortada araba boyu kadar genis boşluk bar orada bekleyip oncelik olan yolda müsaitlik olunca geçiyorlar.
0
mbond
(31.05.24)
olması gereken A1-B1 (sola dönüşler dışarıdan yapılır) ancak en doğrusu iki aracın da ortadaki kareye çapraz şekilde gelip birbirlerinin önünden dönüş yapmaları. sonrasında yolun uygunluğuna göre sağ ya da sol şeride yönelebilirler. en azından avrupa’da trafik böyle işliyor. yani sen a aracı olarak 1. yolu izleyerek b’bin dönüşünü engelleyemezsin. ikinizin aynı anda dönüş yapabileceği şekilde ortada buluşmalısınız.

ukraynalı, avrupa'da olduğu gibi senin önünden dönüş yapmak istemiştir. sen arkasına geçmeye çalışınca afallamıştır muhtemelen, gerginlik ondan çıkmıştır.

ps: türkiye'de araçlar birbirlerinin önünden mi arkasından mı dönüş yapıyor hatırlamıyorum. önemli olan tr kuralları tabii ki.
0
sir gawain
(31.05.24)
(9)

Yunan adalari kapida vize nedir?

Kittie
Ve bu vizenin gittigimizde verilmeme ihtimali var mi?Normalde vize ret olabiliyor ya burada da o durum olur mu?Benimle gelecek arkadasim issiz 2 -3 yildir ama bir sekilde geciniyor. Babasi para veriyor. Ama issiz oldugundan vize alamiyor. Yunan adalarina gitsek yalniz kalir miyim "kapida" diye dusun
Ve bu vizenin gittigimizde verilmeme ihtimali var mi?
Normalde vize ret olabiliyor ya burada da o durum olur mu?
Benimle gelecek arkadasim issiz 2 -3 yildir ama bir sekilde geciniyor. Babasi para veriyor. Ama issiz oldugundan vize alamiyor. Yunan adalarina gitsek yalniz kalir miyim "kapida" diye dusunuyorum.
0
Kittie
(30.05.24)
limanda vize alacaksınız. alacağınız vize sadece adalarda gezmenize yarıyor. bu vizeyle başka yere gidemezsiniz.
0
ankarakecisi
(30.05.24)
Peki arkadasima verilmem ihtimali? Cunku vize danismanlik sirketleri bu kadar suredir issiz birine imkansiz dediler shengen icin?
0
🌸Kittie
(30.05.24)
Belgeleri önden gönderiyorsunuz ama gitmeden sonuç belli oluyor mu onu bilmiyorum

Bir de misal ido ya baktım (bu tarz acenta seçmek zorundasınız)
çalışma ile ilgili belge yok. Banka hesabına bakıyorlar ama iş önemli değil gibi.

egeadalari.ido.com.tr
0
jülsezar
(30.05.24)
0
nhk ni youkosu
(30.05.24)
bu arada yunan adalari vizesi her adada gecerli degil. yani bir vizeyi bir ada icin veriyorlar. her ada icin ayri vize almak gerekiyor. birinden aldiginiz vize digerinde gecerli olmuyor.
0
Sour
(30.05.24)
Verilmeme ihtimali var mı ne demek?
0
doharkoman
(31.05.24)
Doharkoman: olmaz sen giremezsin derler mi demek istedim iste.
0
🌸Kittie
(31.05.24)
bence eziyet. hem neredeyse aynı parayı veriyorsun hem de 1 haftalık vize çıkıyor. ayrıca limanda saatlerce bekleyenler olmuş geçen. en mantıklısı git vize al çıkara belki uzun da çıkar. limanda da elini kolunu sallayarak geçersin.
0
wild honey suckle
(31.05.24)
Reddedilenlere seyahat tarihinden bir gün önce haber veriliyor demişti bana acente. Ama daha reddedilen olmamış sözde.
0
inawen
(01.06.24)
(2)

Paris - İngiltere - Flixbus

tchuck
daha önce kullanmıştım flixbus'ı ama uzun bi msafe için değildi. 2 sorum var;1. Paris'ten ingiltereye geçerken vize vs. kontrolü nasıl oluyor? Yani bir sorun/sıkıntı yaşamayız demi? Fransa ve İngiltere vizemiz var.2. 8 saat civarı sürüyormuş, gece gidip sabah inmeyi düşünüyoruz. Pişman olur muyuz si
daha önce kullanmıştım flixbus'ı ama uzun bi msafe için değildi. 2 sorum var;

1. Paris'ten ingiltereye geçerken vize vs. kontrolü nasıl oluyor? Yani bir sorun/sıkıntı yaşamayız demi? Fransa ve İngiltere vizemiz var.

2. 8 saat civarı sürüyormuş, gece gidip sabah inmeyi düşünüyoruz. Pişman olur muyuz sizce?
0
tchuck
(29.05.24)
2015'te bi kere tam tersini yaptım, birkaç günlüğüne İngiltere'den Paris'e gidip geldim.

Yolculuk otobüs->Vapur->Otobüs oluyor. (Dover ve Calais'te kontrol vardı) Gümrüğe gelince otobüsten inip binaya giriyorsun(prefabrik falan mıydı tam hatırlamıyorum) Fakat sanki Fransa'dan çıkış damgasını vurdurduktan sonra aynı binada İngiliz memura vizemi gösterip girdim gibi hatırlıyorum. İkisi aynı yerdeydi sanki ama çok da emin değilim. İngiltere'den çıkarken mesela havalimanında bi çıkış işlemi damgası vs. yok, burada da damga yok ama bakıyorlar mıydı yine hatırlamıyorum.

Sonuç olarak havalimanı pasaport kontrolünden farklı değil. Fakat beni en çok sorgulayan İngiliz memur şans eseri (veya değil) burada denk gelmişti. Otobüsten uykulu şekilde çıkıp 3-5 soruya maruz kalıp geçmiştim.

edit: ben gençken macera olsun diye istemiştim biraz ve ucuzdu da sanki. Ama aynı paraya uçak varsa uçağa bin derim(ergonomik koşullardan dolayı). Ama otobüsle giderken arada vapurda inip kafede takılmak vs. keyifli bence :D
0
nhk ni youkosu
(29.05.24)
33 euroya easyjet, Vueling vs bileti goruyorum ben LGW'ye tek yon. Butce asiri dusuk degilse otobusun rezilligine degmez bence.
0
hot potato
(29.05.24)
(5)

kredi kartının asgarisini 3 ayda 1 ödemek (kredi taksitlerini ödemek için)?

ahm1
ben 10 sene önce öğrenciyken, haciz gelmesin, kredi kartı kullanıma kapatılmasın diye kredi kartının sadece asgarisini 3 ayda bir ödüyordum. aradaki 2 ayda hiçbir ödeme yapmıyordum. şimdi de böyle yapabilir miyim? mevzuat ne durumda? bir süre, bir çözüm bulana kadar, kredi taksitlerini ödeyebilmek i
ben 10 sene önce öğrenciyken, haciz gelmesin, kredi kartı kullanıma kapatılmasın diye kredi kartının sadece asgarisini 3 ayda bir ödüyordum. aradaki 2 ayda hiçbir ödeme yapmıyordum. şimdi de böyle yapabilir miyim? mevzuat ne durumda?

bir süre, bir çözüm bulana kadar, kredi taksitlerini ödeyebilmek için (çünkü muhtemelen kredi taksitlerini ödememek daha büyük bir yaptırıma uğrar) böyle yapmam mantıklı mıdır sizce?
0
ahm1
(26.05.24)
karti kullanamazsin limit acilmaz borcun tamamini odemen gerekir
0
tahtakafa
(26.05.24)
@tahtakafa: ama ne kadar süre sonra? hemen 3. ayda mı?
0
🌸ahm1
(26.05.24)
bankada avans hesabın var mı? oradan çekip her ay minimumunu ödeyebilirsin diyeceğim ama her koldan faiz binecek biraz borç batağı gibi oluyor. Ama kredi kartını ödemesen de faiz eklenecek zaten.
0
nhk ni youkosu
(26.05.24)
Sence mantıklı mı?
0
doharkoman
(27.05.24)
@doharkoman: evet?
0
🌸ahm1
(27.05.24)
(5)

Gitarımdan istediğim sesi alamıyorum

sparky
Selamlar. geçen sene sıfır esp ltd ec 256 gitar aldım. ses kartı ve neural dsp pluginle kullanıyorum ama nedense özellikle palm mute yaparken mi telinden istediğim sesi alamıyorum. aynı plugin aynı gitarı kullanan insanları dinliyorum youtube'da ama benimki yine de onlarınki gibi gelmiyor kulağıma.
Selamlar. geçen sene sıfır esp ltd ec 256 gitar aldım. ses kartı ve neural dsp pluginle kullanıyorum ama nedense özellikle palm mute yaparken mi telinden istediğim sesi alamıyorum. aynı plugin aynı gitarı kullanan insanları dinliyorum youtube'da ama benimki yine de onlarınki gibi gelmiyor kulağıma. sebebi ne olabilir?
0
sparky
(26.05.24)
o videolardan bi örnek ve senin kaydının bir örneğini atsan daha rahat fikir veririz sanki.

Compressor, EQ vb. birçok şey farklı olabilir. Onlar çift kayıt alıp youtube'a atıyor olabilir, iki kere kaydetmesen bile aynı sesi farklı tonla ve minik bir gecikmeyle farklı kanala at bakalım nasıl oluyor (ister %100 Left Right pan yap ayır farklı kulaklardan gelsin, istersen %50-60 yap)
0
nhk ni youkosu
(26.05.24)
Hocam yorumlarda o adamlara sorsana bu sorunu :) yutub müzik komünitesi oldukça yardımsever, sorununu anlat, sen de yutuba bir kayıt yükle onun linkini ver, bakıp öneride bulunurlar, adım adım anlatırlar
0
grimavi
(26.05.24)
@grimavi nedense buraya daha çok güvendim.
0
🌸sparky
(26.05.24)
Muhtemelen post processing vardır, kayıttan sonra da dünya kadar oynama yapmıştır.
0
kimlanbu
(27.05.24)
@yanıt veren herkes

peki benim tekniğimde bir sorun olabilir mi? yani elimin kenarını tellerin üstüne koyup susturuyorum düz sajdhjk hiç gitar dersi de almadım pena tutuşum falan yanlış olabilir mi diye de düşünmedim değil.
0
🌸sparky
(27.05.24)
(2)

Ipad 9. Nesil Tabletime Office Programlarını Yüklemek

sislerrr
Selamlar,Yaklasık 2 ay once almıstım ve office programlarını ciddi pahalıya satıyorlardı. Bazı sitelerde bunun key'ini satıyorlar. Mesela Office 16'yı indirdim ve bu key'i de girdiğimde çalışır mı ? Başka bir öneriniz var ise açığım.Şimdiden teşekkürler.
Selamlar,

Yaklasık 2 ay once almıstım ve office programlarını ciddi pahalıya satıyorlardı. Bazı sitelerde bunun key'ini satıyorlar. Mesela Office 16'yı indirdim ve bu key'i de girdiğimde çalışır mı ? Başka bir öneriniz var ise açığım.

Şimdiden teşekkürler.
0
sislerrr
(26.05.24)
onedrive indir, premium üyelik ne kadar bi bak. Direkt office365 ile birlikte kiralıyor çünkü ve ben zamanında burada bir arkadaştan öğrenip 15,99tl'ye üye olmuştum. Web'den bakınca 150 lira falan galiba, ben App Store üzerinden üyeyim ve hala 15,99 ödüyorum :) (edit: macos ve windows'ta falan da word excel'i bu üyeliğimle kullanabiliyorum)
0
nhk ni youkosu
(26.05.24)
bence en iyisi üniversite sınavına girip öğrenci hesabı ile ofis kullanmak. hem yasal hem ücretsiz.
çalışabilir, ben windows'u öyle kullanıyorum.
0
denemeyanilma
(26.05.24)
(3)

Türkiyedeki güzel/beğendiğiniz aquaparklar var mı?

iwillsee
daha önce gittiğiniz beğendiğiniz, eğlenceli güzel aquaparklar hangileridir?
daha önce gittiğiniz beğendiğiniz, eğlenceli güzel aquaparklar hangileridir?
0
iwillsee
(26.05.24)
çocukken Antalya Su Otel'in aquaparkına giderdik. Şu anki durumuna bi bak yorumlara vs.
0
nhk ni youkosu
(26.05.24)
kuşadasında adaland vardı, zamanın en iyilerindedi.
0
numlock
(26.05.24)
antalya the land of legends
0
brkylmz
(27.05.24)
(4)

Amazon yurtdışı siparişi hakkında

himone
arkadaşlar 2 adet ürün aldım ve siparişim 200 euro civarında oldu. bu ürünler gümrüğe takılacak mı? ne yapmam gerekli. iptal etmek istedim ama iptal de edilmiyor. amazon ayrı ayrı kargo yapacakmış ama yine de takılır mı?
arkadaşlar 2 adet ürün aldım ve siparişim 200 euro civarında oldu. bu ürünler gümrüğe takılacak mı? ne yapmam gerekli. iptal etmek istedim ama iptal de edilmiyor. amazon ayrı ayrı kargo yapacakmış ama yine de takılır mı?
0
himone
(25.05.24)
ödediğin tutarın içinde nakliye+gümrük gideri mevcuttur. takılmaz.
0
unabomber
(25.05.24)
Ayrı ayrı geliyorsa çok düşük ihtimal takılması, tek paket olsaydı hiç TR gümrüğüne gelmeden iptal ettirmeye bak derdim.
0
atom karincanin torunu
(25.05.24)
sipariş özetine bak, zaten vergisi ve kargosuyla 200 eurodur o. Vergi ve kargoyu düşünce 150 euro altında kalıyorsa sorun yok.
0
nhk ni youkosu
(25.05.24)
İthalat ve nakliye hariç 200 euro civarında. Ayrı ayrı kargoya verilecek herhalde. Umarım geçer.
0
🌸himone
(26.05.24)
(16)

Uyurken arkada ses olsun diye açılanlar

sekizdokuzon
Selamlar;Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler
Selamlar;

Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.

Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler dinliyorsunuz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Diamond Tema
Rabarba
0
pianeta
(23.05.24)
Selam. Bende öyle bir bağımlılık yok ama, uyku saatime yarım saat kala falan bazen Youtube'dan Engin Deniz, Okan Süvari falan açıyorum. Uykum geliyor. :) Hem de bir iki bir şey öğreniyorum.
0
motosiklet burclu adam
(23.05.24)
benim guilty pleasure'ım bu, twitch'ten ses tonunu beğendiğim birini bulup dinliyorum ne dediği önemli değil ahah. Herkesi mayıştıran kişi farklı olabilir, veya asmr gibisinden sayfa çevirme sesi falan da kafamı dağıtır mesela.
0
nhk ni youkosu
(23.05.24)
Geri dönüyoruz podcast
Varyete podcast
0
grimavi
(24.05.24)
kardeş payı
işler güçler
geniş aile
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.05.24)
Kanıt açıyorum ben de.
0
pispinti
(24.05.24)
fatih altaylı
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.05.24)
avrupa yakası
0
mcsword
(24.05.24)
recep ivedik, cem yılmaz veya bir komedi filmi, dizisi açıyorum, korkunç hikayeler olan bir şey açarsam rahatsız ediyor.
0
kimlanbu
(24.05.24)
avrupa yakası'na bağımlılığım vardı ama bıraktım sonunda, hiçbir şey dinlemeden uyuyabiliyorum artık.
0
noxie
(24.05.24)
nemlizade.
0
since1907
(24.05.24)
müge anlı izle süper kolajlar var
0
sizofren06
(24.05.24)
canlı yayın avrupa yakası
0
megalomaniac
(24.05.24)
hoşuma giden, ama bin kere izlediğim/dinlediğim için merak etmediğim şeyler.

birisi kanıt demiş yukarıda. benim için de kanıt. saati de nefis. gece saat 11'de açıyorum teve2'yi, yetmişaltıncı tekrarını verdiği için konuyu da biliyorum, oturup izlesem yetmişyedinci kere izlerim, ama izlemesem de kaçırdım diye üzülmem. en güzeli kanıt sesleri altında uyumak.

podcast açıp dinleyerek uyuyabilirim, ama ilgimi çekerse ve dinleyemeden uyuyakalırsam aklım onda kalır, başladım diye tekrar dinleme zorunluluğu kesbeder. dinlemezsem o beni dürter "şu başlayıp bitiremediğini dinle" diye. dinleyemedikçe yapmam gereken ama ertelediğim bir görevmiş gibi rahatsız eder o beni. o yüzden öyle toplara hiç girmem.
0
kibritsuyu
(24.05.24)
Tarihin Arka Odası. En güzel kısmı ekrana bakmanın hiç gerekmemesi.
0
michael_knight
(24.05.24)
çok niş bir alan ama, pokemon gameplay videoları açıyorum genelde :')

podcast açamam çünkü dinlediğim bi şeye dikkatimi full vermem lazım. Dizide de bir konu akışı var, bildiğim bir dizi olsa bile (ki hiç bu kadar bildiğimi iddia ettiğim bir Türk dizisi yok) dikkatimi vermem gerekiyor. Pokemon videolarında arkaya genelde oyunun kendi müziklerini koyuyorlar ki çok tatlış müzikleri var sdjdsj konuşanlar da çok bağırıp çağırmıyor hatta spesifik izlediğim bir kanal var flygonhg diye, sakin sakin konuşuyor. Bi de oyunları nuzlocke denen inanılmaz zor bir kural setiyle oynuyor ve konuyu hikayeleştiriyor anlatırken. Masal dinler gibi uyuyakalıyorum :D
0
nundu
(24.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(2)

İş e-mail adresini telefona kurma/güvenlik

alevi
İş e-mail adresimi dışarıda iken kullanmam gerektiği için iphone cihazımda outlook uygulaması ile kurdum. Uygulamanın rehber vs erişimi yok. Belki çok saçma olacak ama şunu merak ediyorum; işveren bu şekilde bizim telefonumuzdaki özel tarayıcı, rehber vs gibi bilgilere erişemez değil mi❓ hani bazen
İş e-mail adresimi dışarıda iken kullanmam gerektiği için iphone cihazımda outlook uygulaması ile kurdum. Uygulamanın rehber vs erişimi yok. Belki çok saçma olacak ama şunu merak ediyorum; işveren bu şekilde bizim telefonumuzdaki özel tarayıcı, rehber vs gibi bilgilere erişemez değil mi❓ hani bazen mail adresleri bunları arka planda yedekliyor ya o yüzden soruyorum
0
alevi
(23.05.24)
erişemez
0
jelly bear
(23.05.24)
iphone o konuda daha güvenli. Androidde bu şekilde mail kurarken "telefonu yönetmek istiyor izin veriyor musunuz" tarzı bişey çıkmıştı. Yani olursa da soruyor ve baştan iznini alıyor.
0
nhk ni youkosu
(23.05.24)
(12)

Avrupa'da bankanın müşteriyi kovması neden?

michael_knight
Avrupa'da yaşayan insan bir sabah uyanıyor ve banka hesabı kapatılmış. Banka diyor ki "artık seninle çalışmak istemiyoruz". Banka bunu neden yapıyor?Türkiye'deyse hesap açalım diye bankalar birbirini eziyor.Avrupa'da neden böyle, Türkiye'de neden öyle?
Avrupa'da yaşayan insan bir sabah uyanıyor ve banka hesabı kapatılmış. Banka diyor ki "artık seninle çalışmak istemiyoruz". Banka bunu neden yapıyor?

Türkiye'deyse hesap açalım diye bankalar birbirini eziyor.

Avrupa'da neden böyle, Türkiye'de neden öyle?
0
michael_knight
(23.05.24)
avrupa'da kullanıcı ve hesap konularında bankacılıkta ciddi regülasyonlar var. arada bir de regülasyonları uyguladıklarını göstermek için belirli sayıda banka hesap açma talebini reddediyorlar, hesap kapatıyorlar, transferleri incelemeye alıp bloke atıyorlar.
0
avatar is back
(23.05.24)
Türkiyede de eger hesabın bahis kumar işlerine bulaştıysa bizdeki bankalarda aynı şeyi yapıyor
0
limonlu eksi
(23.05.24)
Yasadışı işlem şüphesi gibi değil de mesela şuradaki gibi durumlardan bahsediyorum.
Banka müşterisinin bankaya hiç masrafı yokmuş gibi geliyor bana. Ama yanıldığım veya anlayamadığım bir kısım var belli ki.

www.reddit.com
www.reddit.com
0
🌸michael_knight
(23.05.24)
türkiye gri listede. bu hafta listeden cikmamiz bekleniyordu, durum nedir su an bilmiyorum ama türkiye'de dogmak yetiyor yani riskli olarak degerlendirilmaye. dogmak ve/veya yasamak. diyelim türkiye'de dogdun ama hic yasamadin türkiye'de, vatandasligin da abd vatandasligi olsun, gene fark etmez, gene riskli degerlendiriliyorsun. yani türkiye'den hesabina para girmemis olsa dahi sadece dogdugun yer sebebiyle seni bir tehdit görüyorlar. gri listede kimler var? türkiye, irak, afganistan...

sebebine gelince fatih altayli'nin timur soykan ve murat agriel ile yaptigi söylesiyi izlemenizi öneririm.
0
alice in potatoland
(23.05.24)
Abi yolladiklarinin ikisi de ing ikisi de Lüksemburg. Buradan anladigim ing ve Lüksemburg iliskisi olanlarda sıkıntı var.

Ben misal Fransa'da su ana kadar şu şekilde duydum;
Kisi cryptolar vs gibi şeylerde kullaniyor. Ondan sıkıntı olmus.
Kişi yurtdışı hesaplarla özellikle sıkıntılı ülkelerle çok girdi çıktı parasal işlemler yapiyorsa.

Onun dışında cost vs diyerek kapatilan bir şeye hiç denk gelmedim sosyal medyada.
Orada kesin dediğim gibi ing'nin belki Lüksemburg'tan çıkma vs bir şeyi varsadir ya da küçülme vs.
0
logisticsmanager
(23.05.24)
@alice
listede afganistan ve 20 sene işgal görmüş yakasından bi türlü düşmedikleri düzeni kalmamış zavallı ırak yok. yalan söylemişler sana.
kaynak gösterdiklerin parayı trollükten örnekteki gibi yalandan ve kışkırtmadan kazanan tipler
üstelik bu derecede yabancı yaptırımların içten içe gönüllü destekçisi olmamak lazım.

zaten liste çıtırdan ideolojik. kara listede myanmar, iran, k.kore var. darbe hükümeti, ezeli nato düşmanı, nato düşmanı + komünist.
0
lambırcek
(23.05.24)
Ya tamam Irak ve Afganistan yok ama Mozambik var, Niijerya var, Suriye var, Kenya var, Namibia var, Kameron, Burkina Faso, Yemen gibi şahane başka ülkeler var.
Şahanelikten bayılacağım.
0
alice in potatoland
(23.05.24)
@alice felakat masalların bitmedi mi hala? bence de parantez açıp seni istisna saymalı. ne o öyle kara kara heriflerle bi arada saymak. onlar kokuyodur bi de eminim. avrupa ayıp ediyor.
0
lambırcek
(23.05.24)
www.bloomberg.com
bitmedi felaket masallarım çünkü masal değil gerçekler. kaynak österdiklerimle bir husumetin varsa sorun sendedir.
0
alice in potatoland
(23.05.24)
kriptopara işlerine baya karşılar. O yüzden olabilir. Devletler zorluyor.

Şöyle düşün, birkaç yıl önce Türkiye'de bankalarda döviz tutmak zordu şahsen beni sürekli taciz edip illa vadeliye geçirelim, KKM yapalım falan diyorlardı. Onun son noktası "madem dolar tutacaksın al paranı başka bankaya git" olabilirdi.
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
Belirsiz ucuz açık bir soru daha. Avrupa'da yaşayan biri? Hangi avrupa ülkesi olduğu belli değil. Öncesi ve sonrası hakkında bir detay yok. Pek inandırıcı gelmedi. Ayrıca konunun Türkiye'nin gri listede olup olmaması ile alakası yok Türk vatandaşı gri listeden bağımsız olarak bir çok ülkede banka hesabı açabilir. Gri liste çok ciddiye alınacak bir durum değil bu iddia (saçma sapan ideolojik kanalların algı oyunu ne de olsa alıcısı var) Velev ki müşteri uygu bir profilde değildi baştan hesap açmazlardı zaten.

Gri listeye gelirsek bu liste dönem dönem değişir buradaki kriter ülke isimleri değil kategorizasyondur.
0
doharkoman
(24.05.24)
alice aktardığın yalanı düzelten zaten benim. linke gerek yok biliyorum
bugün nasıl kandırılsam diye haber dinleyip karikatür kötüye dönüştürülen 2 ülkeyle (2si de 20 sene amerikan işgali görmüş tesadüfe bak) türkiyeyi yanyana getiren sensin. bu çarpık zihni üreten ve ekmeğine bakanlar da saydığın isimler. yazdığın ilk şey yalan ama hala vurgulu vurgulu gerçekleri konuştuğunu düşünüyorsun. hala ayıkmadın
0
lambırcek
(24.05.24)
(8)

hayvanlarda niye akraba evliliği gibi sakat çocuk olmuyor ?

tabudeviren
tavuk civciv çıkarıyor. horoz oluyor. sonra bu horoz anasıyla şeediyor, normal civciv çıkıyor. oysa insanlar bırak anayı, amca/hala/teyze/dayı çocuğuyla evlenince bile sorun olabiliyor. hayvanlarda niye olmuyor?
tavuk civciv çıkarıyor. horoz oluyor. sonra bu horoz anasıyla şeediyor, normal civciv çıkıyor. oysa insanlar bırak anayı, amca/hala/teyze/dayı çocuğuyla evlenince bile sorun olabiliyor. hayvanlarda niye olmuyor?
0
tabudeviren
(21.05.24)
Her akraba evliliğinin çocuğu sakat doğmuyor. Doğada da hayvanlar sakat doğan yavrularını imha edebiliyorlar.

Bi de günümüzde evcil hayvanlar zaten genetik olarak yabani hayvanların ilkel müdahaleleriyle ortaya çıkmış, bilimin gelişmesiyle daha da kontrollü hale getirilmiş türleri. Bu süreçte pek çok bilinçli çiftleştirme yaptırılarak muhtemelen genetik bozukluk olan soyların devami engellenmiş ve görece daha "temiz" genlere sahip soylar günümüze gelmiştir diye düşünüyorum.

Tavuk değil ama yarış atlarından örnek verirsem, yanlış bilmiyorsam şu anki tüm yarış atlarının %90 civarının soyunda ortak 4 at var. Tavuklar için pedigree tutulmadığı için bilemeyiz tabii ama çoook geri gidersek benzer bir durum vardır yani :D
0
nundu
(21.05.24)
Hayvanlarda da aynı şekilde sakatlık oluyor. Olmadığını kim söyledi?

Örnek: www.milliyet.com.tr
0
alfired
(21.05.24)
ne kadar ilgilidir bilmiyorum ama 15 civciv çıkınca 2-3 ölü, 2-3 görme engelli ya da bacakları falan sakat yavru görülüyor neredeyse. kalanı da allaha emanet.
aynı şekilde diğer çiftlik hayvanlarında da ölümlü sakatlı doğum çok.
0
patronaj1
(21.05.24)
oluyo mesela ankara kedileri genetik olarak sağır, bu soyu devam ettirildiği sürece de ankara kedilerinin çoğu sağır olacak. ama araya bir tekir karıştırsak canavar gibi olurlar. doğada serbest yaşıyor olsa ankara kedilerinin soyu bu sağırlık nedeniyle muhtemelen devam edemezdi.
0
orpheus
(22.05.24)
belgesellerden izlediğim kadarıyla, hayvanlar hasta yavrularını ölüme terk ediyorlar. O yüzden görmüyor olabiliriz.
0
nhk ni youkosu
(22.05.24)
cins kediler hastalıklı oluyor mesela. ama tipine yansımadığı için kimse önemsemiyor.
0
elorelia
(22.05.24)
Onlarda sistem, zayıfın, sakatın yok edilmesi üzerine kurulu olduğu için sürekli bir genetik iyileşme var.

www.facebook.com

Ama onlarda da aradan kaçanlar oluyor.

www.youtube.com
0
Mirket
(22.05.24)
tabi ki sakat çocuk oluyor hayvanlarda. hayvan doğumlarının yarısı telef oluyor zaten.
0
benarrivo
(22.05.24)
(4)

Iphone 13 vs samsung galaxy s24

tulumba
Selamlar,Yeni bir telefon almam gerekiyor(ekranı çatladığı için). Mevcut telefonum samsung s20+. Telefonda sosyal medya,dizi izleme, fotoğraf çekmek için kullanıyorum. (1)Bu kadar isteğe ne önerir isinizSitedeki karşılaştırmaya bakınca s24 daha iyi gözüküyor. Ama bakıyorum samsungun 2024'de çıkard
Selamlar,

Yeni bir telefon almam gerekiyor(ekranı çatladığı için). Mevcut telefonum samsung s20+. Telefonda sosyal medya,dizi izleme, fotoğraf çekmek için kullanıyorum. (1)Bu kadar isteğe ne önerir isiniz


Sitedeki karşılaştırmaya bakınca s24 daha iyi gözüküyor. Ama bakıyorum samsungun 2024'de çıkardığı ürün ile iphone 13'ün fiyatı aynı. Bu beni düşündürüyor. Sizce hangisini almak mantıklı ve neden?

Teşekkürler.
0
tulumba
(20.05.24)
fiyat olarak bakıyorsan evet ileride satarken de eski iphone > yeni samsung.

özellik, kamera vb. olarak s24 daha ileri ama iphone'un kamerası daha doğal bence. Ben s23 kullanıyorum, şimdiye kadar bi iphone bi Samsung s serisi şeklinde gittim, bi sonraki telefonum yine böyle iphone 15-16 pro falan olacak galiba :D

fakat, zaten s20+ kullandığın ve samsung/google ekosistemine dahil olduğun için s24'e çok temiz geçersin. iPhone'da alışma sürecin olur. Bu daha çok ios vs android sorusu o yüzden.
0
nhk ni youkosu
(20.05.24)
teknik özellik karşılaştırmasının pek bir anlamı yok açıkçası, çünkü ikisi de üst segment modeller, pratikte ikisi de birbirine benzer performans verir, ikisi de akıcıdır, çok iyi resim kalitesi sunar, ekranları çok iyidir vesaire.

burada asıl soru kullanıcı deneyimi olmalı. eğer halihazırda apple ekosistemindeyseniz (iPad, Apple TV, MacBook falan varsa) ve/veya ios'a alışıksanız bence iPhone alınır. platform önemsiz ise ucuz ve/veya yeni olan alınabilir. fakat ikinci el değerini de denkleme koyarsanız bence iPhone öne çıkıyor.
0
orient blue
(20.05.24)
Telefona bir yatırım aracı olarak bakıyorsan, yani alıp kareler satarım diyorsan tabii ki iPhone. Onun haricinde her türlü Samsung. Ki zaten mevcutta da Samsung kullanıyormussun iPhone'un alışmak zor olur.
0
etna
(20.05.24)
Telefona bile yatırım aracı olarak bakmamıza sebep olanların, Allah tez zamanda müstehakını versin.
Samsung +1
Android candır
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.05.24)
(4)

1 sene ingiltere’de yaşayacak arkadaş için hediye fikri

eurhka
rains yağmurluk fikrim var şimdilik.bunun dışında müze kart gibi bi şey var mı oralarda acaba? her müzeye girebilmesini sağlasam da tatlı olurmuş. başka bi fikir varsa açığım. teşekkürler
rains yağmurluk fikrim var şimdilik.

bunun dışında müze kart gibi bi şey var mı oralarda acaba? her müzeye girebilmesini sağlasam da tatlı olurmuş. başka bi fikir varsa açığım.

teşekkürler
0
eurhka
(20.05.24)
Yağmurluk çok mantıklı. Müze kart için bence biraz bekle, gitsin yerleşsin, ne var ne yok etrafta öğrensin.
Ama güzel bir çay takımı da hoş olur.
0
numlock
(20.05.24)
İngiltere'de müzeler bedava:) Paralı olan özel koleksiyonlar vs. illa var ama gezeceği esas yerler bedava işte.

Aslında Easyjet'ten falan puan/para hediye etme şeyi varsa kredi hediye edersin, o istediği zaman İskoçya vs. bir yerlere gider gezer. Ben sevinirdim.
0
nhk ni youkosu
(20.05.24)
Benzer bir durumda kaliteli şemsiye almıştım arkadaşıma. Çok sevmişti. Beşiktaş'ta bir şemsiyeci var ya, ondan almıştım.
Ama yağmurluk fikri size ait. Ona daha uygun bir hediye olabilir. Bence güzel seçim.
0
michael_knight
(20.05.24)
-Pound sigacak boyutta cuzdan (banknotlar TL'den daha yuksek, klasik Turk cuzdanlarina sigmiyor)
-Bahsettiginiz muze vs. giris icin yillik uyelik paketi :www.nationaltrust.org.uk (National Trust olarak gecer, arkadaslarin soyledigi klasik ucretsiz muzelerden farklidir. Ulkenin en el degmemis, dogal, tarihi, korunan yerlerine bedava girebilir bu kart ile)
-Arac kullanacaksa, saka maiyetinde "Highway Code" kitabi olabilir
0
quaker
(21.05.24)
(1)

Etsy ile nasıl ödeme alabilirim?

coder85
Yurtdışına Etsy ile dijital ürün satmak istiyorum.. Kargo derdim falan olmayacak yani. Ama ödemeyi nasıl alabilirim. Paypal ile oluyormuş sanırım ödemeler o da ülkemizde yasak
Yurtdışına Etsy ile dijital ürün satmak istiyorum.. Kargo derdim falan olmayacak yani. Ama ödemeyi nasıl alabilirim. Paypal ile oluyormuş sanırım ödemeler o da ülkemizde yasak
0
coder85
(20.05.24)
bizim gibi ülkeler için Etsy payments diye bişey çıkarmıştı, ama çok daha fazla komisyon alıyor diyorlardı. Bi üye olup bakman denemen lazım.
0
nhk ni youkosu
(20.05.24)
(3)

Afyonda dinlenme tesisi

agreas
Şurası çok iyi diyebileceğiniz bir yer var mıdır? Ankaradan antalyaya dönüyoruz
Şurası çok iyi diyebileceğiniz bir yer var mıdır? Ankaradan antalyaya dönüyoruz
0
agreas
(19.05.24)
Afium ve yanına açılan yeni bir yer var, açık hava falan bi gezip dinlenip oturursunuz bişeyler yersiniz belki. İkbal de hemen yanı.

Diğerleri kapalı dinlenme tesisi onları bilmiyorum. (Kolaylı falan)
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
Dinar'a giderken Pınarbaşı balık restoranı var. Manzarası da balıkları da çok güzel.
maps.app.goo.gl
0
Amaranta ursula
(19.05.24)
Cumhuriyet Sucukları Dinlenme Tesisi temiz ve nezih. Ev yemekleri de var, sucuk odaklı ekmek arası seçenekler de var.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(19.05.24)
(22)

Türkiye'de işler rayına mı girdi ?

garavel
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kad
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.

Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kadar twitter'da ekşi'de vs konuşulmuyor gibi.

Ülke döviz olarak pahalı kesinlikle evet kabul, ama maaşlar da saçma bir şekilde döviz olarak yüksek gibi. Asgari ücret mesela, tr'de döviz olarak daha yüksek olduğu bi dönem yok galiba. Yazılımcılar, memurlar, doktorlar vs avrupa'da yaşayacağından daha iyi bir hayat yaşıyor gibi.

Doktor grevleri olurdu mesela, bıçak gibi kesildi. Doktor ortalaması 70k-120k arası diyorlar şimdi ne kadar doğru bilmiyorum ama deli para. Almanya - ingiltere vermiyor yani bu paraları kiraları vs de cabası. ( abartı da olabilir )

İstanbul hariç her yerde karı koca memur 40-40 alsa 80 bine gayet iyi yaşar gibi. Öğretmen maaşı mesela full ek dersler dahil 45i geçiyor diyorlar.

Anadolu'da bu rakamlarla yaşamayı saymıyorum hele.

Ben mi yanlışım ? Ne oldu birden böyle ?

Not : Türkiye'de değilim, dışarıdan gözlemdir.


Edit: Arkadaşlar sosyal çürümeye dair içinizi dökmeniz için açmadım ki postu? Ekonomik olarak bir soru sordum. Doktordan, memurdan , yazılımcıdan bahsettim. Ne diye cinayetlerden emeklilerden bahsediyorsunuz anlamadım anne babamın tek gelir kaynakları emekli maaşları ben de biliyorum emekliler için cehennem olduğunu. Sorunun hangi yerinde emekli geçiyor ? Türkiye hakkında '' bazı '' meslek gruplarına olumlu bir şey dedik diye akp'li olmuyoruz hemen.
0
garavel
(19.05.24)
alışıldı, kabullenildi sadece. ben her zaman yurt dışının daha iyi bir yer olmadığını savundum, hatta çoğu alanda türkiyedeki pratikliğin ve rahatlığın asırlarca gerisinde ama "insan hakları" var. bu da yeter zaten.

ekonomik olarak dersen de, türkiye ve genellikle türkler borcu borçla kapata kapata gününe devam ediyor. buna da karşı çıkan olmadığı için, insanlar buna da alışıyor.
0
numlock
(19.05.24)
asgari ücret ülkede çok küçük bir kesimin ücreti oldu. emekliler ihya oldu artık istedikleri KYK yurdunda dilediği gibi tatil yapabilecekler. kentsel dönüşüm adı altında mükemmel kentler kuruluyor. nüfusu gayet az olan istanbul'a göçü artırmak için yeni projeler devreye alınıyor. kanal istanbul artık konuşulmuyor. ekonomimiz zaten uçuyor. doktorlar grev yapmıyorlar zira doktorlara mhrs üzerinden kolayca ulaşabiliyoruz. doktor bile dövebiliyoruz artık. her şey güllük gülistanlık. ve evet depremler olmuyor ve kimseler ölmüyor. gençler dilediği arabayı kolayca alabiliyor. evlenecekler olanlar hemnececik ucuz evlerden alıp hemen yerleşebiliyorlar. evsahibi kiracı ilişkileri son 10 yılın zirvesinde olumlu anlamda. dilediğimiz telefonu bedava gibi yurtdışından satın alıp hemen kullanmaya başlayabiliyoruz. zaten yurtdışına çıkmak o kadafr kolaylaştı. vize başvurun hemen olumlu sonuçlanıyor. göçmenler gitti. reis elindeki sihirli değnekle her şeyi düzeltti. ortam süper kısaca...
0
exlibris
(19.05.24)
Bir aile düşün.
Evde tencere tava ne varsa satmış.
Gırtlağına kadar borca batmış.
Hiçbir banka kredi vermiyor ve kredi kartlarının hepsi patlamış.
Artık tefeciler de borç vermiyor. Tek tük veren tefeci bulurlarsa sevinç nidaları atılıyor.
Bobrekler satışa çıkarılmış.
Ve hala gideri gelirinden çok fazla
ve yetmezmiş gibi dışarıdan evsizleri çağırıp ağırlanıyor.
0
Mirket
(19.05.24)
şöyle de bir şey var, avrupa ve abd'de paran yoksa yoktur, bittin, that's it. türkiye'de parası olmayan bir şekilde, bir meblağ paraya ulaşabiliyor.
0
numlock
(19.05.24)
@dissendium abd başka bir seviye, hiçbir avrupa ülkesi de ona yakın değil. kıyaslamak gibi gaflete düşmüyorum, soru da troll değil.

ama almanyada yapacağı net 3200-3500 eur mesela. 80k net alsam ben gitmem mesela ( almanya özelinde ) 0’dan düzen kurmaya değecek miktarlar değil onu demek istiyorum. türkiye ile avrupayı kıyaslamıyorum ama bugün 100k alan bir doktor ( özel hastanede daha da yüksektir ) avrupa’daki meslektaşından daha iyi yaşayabilir. benim demek istediğim göçe can atan çok özel meslek grupları bıçak gibi kesildi aslında soru yanlış anlaşıldı.
0
🌸garavel
(19.05.24)
@dissendium; öyle bişey yok abi. 1 çikolataya da ülke kötülenmez. kiralar her ülkenin megakentlerinde yüksektir, ha dersen ki ben yozgatta, tokatta yaşarken rahat edemiyorum yobaz kitle yüzünden onu anlarım, o açıdan konu tartışılır. git tut berlinde yeşillikler içinde iki katlı ev bakayım kaç para, veya londrada veya romada veya viyenada veya amsterdamda :)
0
numlock
(19.05.24)
Seçime yakın olumsuz haberler veya yurt dışı ile bizim kıyaslanmamız artar sosyal medyada ama sosyal medya ile oluşan algı her şey değildir. Bir de sokakataki hayatın gerçekleri vardır.

Avrupa ekonomik krize girdiği an dışarıya gidenler geri gelmek için tekrar düşünecektir.
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Yurtdışı çok kötü, Türkiye çok iyi. Gitmeyin sakin, biz kuru croissant soğan yiyoruz.
Ibani atarim.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
Sorun devam ediyor sadece kompanse edilmiş durumda. Herkes 5-6 sene önceye göre çok daha memnuniyetsiz. 2019'dan beri çok hızlı bir bozulma oldu ekonomik olarak.

Benin gözümde bir depremle aynı görüntü canlanıyor. Olay olurken insanlar bağırışır, tepki verir ortalık hareketlidir. İnsanlar ölür, binalar yıkılır. Deprem bittikten sonra ölen ölmüştür, yıkılan yıkılmıştır, bağırış çağırış kesilmiştir ama hiçbir şey daha iyi de değildir. Hiçbir şeyin düzeldiği de yoktur, sadece hareket sonlanmıştır. Kimse can havliyle bir şey yapmıyordur. Enkaz altında kalan dahi sessiz sakin birilerini bekliyordur. Benim gördüğüm manzara bu.

Doktorlar, diğer memurlar ve bazı mesleklerdeki insanlar bu süreçte toplu hareket ederek daha çok öne çıktı ve daha sıkı pazarlık yaptılar. Yazılımcıları örnek vermişsiniz bunlar zaten tüm dünyada yükselen bir grup, hem Türkiye'deki fiyat algısının bozulması, hem talep dolayısıyla dünya geneline oranla çok kazanıyor olabilirler.

Ancak birçok iş kolu döngüsel olarak sorunlarla uğraşıyor. Fiyatların artması ve maaşların artan fiyatlara ulaşma çabasının getirdiği sarmal artık kanıksanmış durumda. Ben şahsen artık dönüp dönüp aynı şeylerden şikayetlenmeyi saçma buluyorum ve daha az konuşuyorum bazı şeyleri. Birçok insan da böyledir.

İlk zamanlar "uff şu fiyatlara bak" diye konuşup duruyordu herkes. Şu şu kadar olur mu, bu bu kadar olur mu diye. E oluyor işte, alıştık artık baydı yani muhabbet. Sıkıp dişimizi yaşıyoruz işte. Olan bu.
0
akhenaten
(19.05.24)
dışarıdan bakınca evet öyle görünüyor. ama değil. insanlar kanıksadı sadece, alıştı biraz.

ben avrupa ederinde bi maaş alıyorum döviz ile ve istanbul'da kirada yaşıyorum. bir aldığım şeyi ikinciye alırken aynı fiyata alamıyorum. her gün dikkatli davranıyorum.

avrupanın pahalı bi şehrine bir kaç günlük tatile gittim ve türkiye ile benzer paralar harcadım! üstelik biraz cimri biriyim, ne giyimim ne yaşantım yüksek standartlara sahip değil.

kiram, 5ten 15e çıktı. başka bi eve geçsem 25-30 ödeyeceğim. barınmak ciddi bi mesele. kirası az (ya da normal) olan evden atılmaktan korkuyor. evden çıkarsa emlakçı+komisyon+taşınma derken kira x 3 ödeyecek iyi ihtimalle.

işsiz oranı çok fazla. dükkan sahipleri çok kazanıyor çoğunlukla çünkü onlar da ansızın gelebilecek kira ve diğer masrafları sübvanse etmek için fazla maddi güç sahibi olmak istiyorlar. bu yüzden çalışanına 25bin brüt verirken kendisi en az 10-15 katını kazanıyor. günün sonunda iki kişilik basit bir dürüme beşyüz, iki burger iki biraya bin lira yazıyorlar. asgari ücret 17bin tl ve 6 ay daha zam beklenmiyor.

ülkenin standart maaşı asgari ücret oldu. yeni işe başlayanlara sigorta yapmıyor bir çok işveren ve işe yeni başlayan çok insan 17bin'in altında maaş alıyor. münferit denmeyecek kadar bir oran bu.

termosa kahve koyalım, dışarıda bir parkta oturalım ya da bir bankta oturalım neredeyse mümkün değil. büyükşehirlerde parasız yol kenarına bile oturamıyorsunuz. belki kırsalda boş bi bank bulunur.

ülkede standartsızlık çok yüksek. param var, sağlıklı ve kaliteli bir şey yiyeyim, güzel bi etkinliğe katılayım, iyi bir kıyafet alayım diye bir şey neredeyse mümkün değil. paran varsa bile kalite yok. marketten aldığın her şey zehir neredeyse.

kırsalda yaşayan ve karı-koca memur olan kişi 80-90 alsın hadi. ülkede 5 milyon memur var. ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu? bu çift çocuk sahibi olsa buna kim bakacak? kreşler çok pahalı. birinin yarı maaşı çocuğa gidecek, çalışmasa daha iyi.

döviz bir süredir fazla yükselmiyor. hafif hafif yükseliyor. o yüzden iyi görünüyor durumlar. ama nereye dek gidecek, bir noktada kırılacak mı bilmiyoruz. ederi yıl sonu 40 civarında diye tahmin edilmişti.

kira sorunu olmasa belki "düzelmeye başladık" diyebilirdik belki.

doktorlar 100'ün üzerinde alsın hadi (ne kadar bilmiyorum da halk öyle biliyor). kaç doktor var, 200bin mi, yine ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu oran.

yazılımcılar ve doktorlar artık pek konuşmuyor diyelim. bu da doğru değil. yazılım sektörü de belli bi dolgunluğa ulaştı 5+ tecrübesi olanlar için çok kötü değilse de junior'lar için iş bulmak zor ve asgari ücret lafları ediliyor.

açıkçası trol bi soru olduğunu düşünmüyorum, çünkü ben de sizin gibi düşünürdüm haberlere ve medyaya bakarak. özellikle doların hafif hafif çıkıyor olması bir şeylerin düzeldiğini hissetmemizi sağlıyor. ancak ödenmeyen kredi kartlarına aylık yüzde 5 faiz geliyor. bankalar kredi vermiyor. verse bile yıllık faizleri çok yüksek.

insanlar paralarını harcamak ya da yatırım yapmak yerine mevduatta tutma eğiliminde, mevduat faizleri yüzde elli civarında. kapanan dükkanlar görüyorum bazen.

anadolu da ucuz değil. ilçeler ya da kırsallarda bile kiralar asgari ücretin yarısı ederinde, hadi olsun üçte biri. orada yaşayanlar (eğer memur değilse) asgari ücretten fazla almıyorlar çoğunlukla.

türkiyede memur sayısı 5milyondan az. ülke nüfusu 80milyon. işsizlik istatistikleriyle çok oynandı. açıklanan rakamların iki katı gibi düşünün (bir yıldır iş aramayan, işkur'a kayıtlı olmayan, öğrenci olan, yükseklisans'a kayıtlı olsan ve bir çok kriter işsiz sayılmıyor. halbuki bu insanların çoğu işsiz)

haliyle, gözlemleriniz doğru değil.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
Katiliyorum dolar bazli yuksek olmasi nedeniyle su an kriz azaldi
0
lapaz
(19.05.24)
düzelen bişey yok ama ilginç şekilde mesela öğretim görevlisi maaşı 600 dolarlara kadar düşmüştü bi ara, ben yaparken 800-900 dolardı, şu an 1500 dolar alıyor arkadaşım. Bu kadar artacak ne oldu? Döviz tutuldu. Ama bunun halka faydası var mı => yok. Çünkü ticaret dolar 45 liraymış gibi dönüyor, herkes fiyatını öyle belirliyor.

Bunun bi artısı var, mesela 2023 seçiminden önce dolar tutulurken eşimle acayip dolar biriktirebilmiştik. (kredi kartının asgarisini ödeyip bol bol dolar alıyorduk) Şimdi de 900 değil de 1500 dolar alan kişi ülkedeki harcamasını kısıp veya kredilendirip dolar biriktirebilir. Tabii faizler yükseldi daha yüksek faizle geri ödeyecek ama sonuç olarak bunu yapabiliyorsun. Beyaz yakalının yurtdışına tatile vs. gitmesinin bir sebebi de bu. 1500 dolar Türkiye'de pek bi halt etmiyor ama biriktirirsen batıda hala 1500 dolar = 1500 dolar. Türkiye'de 1500 doların alım gücü 800 dolar gibi.

Anadolu'da yaşam daha iyi ona hep katılıyorum. Ama İstanbul'da 80 bin alabilen biri başka şehirde o maaşı alamıyor. Ama asgari ve bi tık üstünü alanlar büyük şehirler yerine küçük şehirlerde yaşasa hayatları ciddi fark eder.

Özet(tl,dr): Gördüğüm duyduğum kadarıyla Türkiye içinde maaşın dolar olarak artmış olsa da pek fark etmiyor zira 3 dolarlık kahveye 5 dolar, 30 bin dolarlık arabaya 50 bin dolar vermek zorundasın. Yurtdışına da giden gitti, kalanlar alıştı. Türkiye'de bir şekilde yaşanıyor. Mesela geçen yıldan bu güne benim Türkiye'deki kredi kartı limitlerim 5 katına falan çıktı.(1 yıldır İngiltere'deyim)
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
gerçekten açıklayan ve cevap veren herkese teşekkür ederim. soru biraz amaçtan sapsa da genel bilgiler de verilmiş gayet faydalı oldu. ben şahsen işletme mezunu birisi olduğum için şuan ingiltere’de kazandığım miktarın türkiye’de yakınından geçemem bu çok apayrı bir mevzu. orta lisans sahipleri, vasıfsız, mavi yaka için avrupa cennet. türkiye de hala zaten çok kötü bunu tartışmaya gerek yok. ama yazılımcı, doktor gibi çok üst seviye işlerdeki tr maaşlarının avrupa ile arasında eskisi kadar da uçurum yok, o yüzden beyin göçü furyası bi tık azaldı hatta çevremde dönenler de oldu.

mesela londra’ya finansçı olarak 1 sene önce gelen başlangıç için gayet iyi de kazanan arkadaşım geçen ay komple döndü istanbula.

bir de ekonomiden bağımsız, insanlar avrupa’da ırkçılığı tattı o kadar da güllük gülistanlık olmadığını anladı. almanya göç vermeye başladı, hollanda başlığında sağın yükselişi ve uk - abd’ye gitme konuşuluyor vs. gidenler de seçerek gidiyor avrupa olsun polonya bile olsun kafası bitti artık almanya dahi gerilerde.
0
🌸garavel
(19.05.24)
bu kadar balık hafızalı olmayın ya. dolar euro 6 ay stabil gitti diye ekonomi düzelmiş olmuyor. bu ülke daha şunun şurasında iki üç sene önce doların iki ay içinde 8 liradan 18 liraya çıkışını canlı canlı gördü. oradan göz açıp kapayıncaya kadar 30 lira oluşunu da. bir sene sonra doların 60 lira olmayacağının bir garantisi var mı? yok. döviz bazında yüksek dediğin o maaşların kuş kadar kalması iki aylık yeni bir ralliye bakar. yani bu uçurumdan düşerken eskaza birkaç saniyeliğine dala takılınca "iyi ya artık düşmüyorum" demeye benziyor.

evet avrupa'da da enflasyon var ama 1 euro'ya aldığın çikolatanın seneye 2 euro olmayacağını biliyorsun, bunun rahatlığıyla yaşıyorsun. geleceğe dair kaygın azalıyor. insan doğada aslandan kaçan zebra gibi basit bir canlı değil, sadece o anı düşünerek yaşamıyor. gelecekte her şeyin daha kötüye gideceğini görebildiği için şimdiden önlemini alıyor.

yurt dışına göçte bir azalma olduğunu da sanmıyorum. evet bu son ekonomik çöküşün başlangıcında bir dalga oldu, herkesin dilinleydi ve gidenler gitti zaten. sadece o dönemde toplu bir göç dalgasına evrildiği için gündem olmuştu. şimdiyse daha bireysel, ama gitmek isteyen sessiz sedasız gitmeye devam ediyor. benim türkiye'de neredeyse arkadaşım kalmadı.

ps: adettendir, sona bir alım gücü farkı da sıkıştırayım. geçenlerde avrupa'da aldığım arabanın fiyatını asgari ücrete böldüm. yaşadığım ülkede bu arabayı 7 asgari ücretle alabiliyorsun. sahibinden'de türkiye fiyatına baktım. 47 asgari ücret yapıyor. evet türkiye'de işler gerçekten rayına giriyor.
0
sir gawain
(19.05.24)
bırakın ev araba almayı, artık ayakkabı-mont alırken bile alışveriş kredisi kullanıyor insanlar. bu durumda neresi iyiye gidiyor? şu an yaşanmıyor, hayatta kalmaya çalışıyor insanlar. türlü kısıtlamalar, tasarruflar vb. işler iyiye gidiyor, durumlar düzeliyor demek manipülasyondan farksızdır.
0
kondansator
(19.05.24)
Özet geçiyorum.
* Dövizi sabit tutup yurtdışına göre aşırı yüksek faiz veriyoruz. O yüzden döviz yağıyor ama bir noktada balon patlayacak. Çünkü karşılayacak gelir yok.
0
parka
(19.05.24)
Ha balon patlamadan önce büyükbasların ve yabancıların haberi olur, ama bizim olmaz. Hatırlarsanız nas nas deyip dövizi fırlatıp halka kitlemişlerdi. Şimdi tersi olacak.
0
parka
(19.05.24)
İşler rayına mı girdi derken neyi kastettiğiniz belli değil. Yüksek enflasyon ve ekonomi politikası kastediliyorsa ekonomik program başarıyla devam ediyor yaklaşık 9 ay oldu zamana ihtiyaç var (iktisat bilmeyen birine izah etmesi çok zor bu yüzden manipülasyona açık bir konu) Programa göre mayıs ayında enflasyon pik yapacak daha sonra düşüş eğilimine girecek.

Siz Türk toplumunun kanaatine, ne konuştuklarını vesaire ciddiye almayın onlarda tv'den sosyal medyadan (eksisözlük dahil) ne duyuyorlarsa, ne okuyorlarsa papağan gibi tekrar ediyorlar ne iktisat bilgisi var ne metod ne de dünya siyasetini takip etmek... Bizim toplumumuzda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok Kim toplumu manipüle ediyorsa ona inanıyorlar albenili sözlere çok fazla itibar ediliyor. Yurtdışına göç furyasıda sosyal medyada pr'ı en çok pr'ı yapılan konu oldu (Ekonomiden bağımsız olarak dünya genelinde ABD'ye göç furyası vardı ve hatta ilk sıralarda Fransa gibi ülkeler vardı Türkiye bu trendde ilk 10'da bile değildi) yoksa Türkiye'den her anlamda kötü ülkeler var bu ülkelerin vatandaşları sağa sola göç etmiyorlar. Yurtdışında yaşayan biri olarak Türkiye'de yaşamak bir çok ülkeye göre iyi insanların yakınmalarını ciddiye almayın.

Medya özelinde sosyal medya (ekşisözlük,twitter vs.) veya bir konunun yaygın kanaatte olması, çok konuşuluyor olması bir ölçüt değildir bu işlerin metodolojisi var. Bilim var yoksa chp'li teyze muhabbetine döner.
0
doharkoman
(19.05.24)
Sagdan soldan degil kendi gordugumu yazicam

1 - suanda her genc yurtdisina kacmaya calisiyor bir cok genc ozellikle kartellere para verip abd ye kacti hemde binlercesi. Buda abd bebek katili diyen yobazlar dahil.
Sadece istanbul ortasindayim benim semtimde genc kalmadi diyebilirim sokakta kimseyide goremiyorum kimi sorsam yurtdisina gitti diyorlar.
Suanda tr de bi ben kalmisim bunu anladim.

2 haberlere baktiysaniz ki hepsi gostermez ama doktorlarda ozellikle almanya tarzi yerlere kactilar yogun bir sekilde. Suanda hastanelerde bazi bolumlere randevu almak imkansiz bazi bolumlere ise en erken cok kovalsrsan gece gunduz 25 gunde belki bos yer bulursun. Doktor acigi olustu.

3 milyonlarca multeci var ve hastaneden cikmiyorlar ucretsiz diye. Bu yuzden tr vatandasi icin randevu almak ozellikle istanbulda asiri zorlasti.


Dipnot

Avusturalyada 4 sene yasadim. İnsan yurtdisinda yasayinca herkesden uzakta kaliyor sahte haberlere bel bagliyabiliyor. Ekonomi ortada dolar ortada alim gucu ortada. 1 bardak cay 5 liraydi oahali diyorduk bugun 30 lira istediler.

Daha dun 1 ispanyadan 1 arabistandan 1 de bangladeşden arkadasim geldi sohbet ettik ve benimle vedalasmaya calistilar dedim ne oluyor. Bana soyle soylediler ; hocam tr asiri pahali olmus biz seneye gelmeyecegiz ucak fiyatlarida cok pahali.
Ayrica onceden kafeye gelince herkes selam verirdi bisuru insan vardi neden simdi gelmiyor kimse dedi. İnsanlarin sanirim parasi yok dedi.

Vedalastik yapacak bisey yok yani
0
Zetnikov
(20.05.24)
Yurtdışı meselesi: Kalifiye olan, dil bilen, bunu göze alan gitti. Kalan da amiyane tabirle posa zaten. Kim Zort üniversitesi işletme mezunu olan, İngilizcesi a2 seviyesindeki ortalama bir elemanı ülkesine bekler ki?
Maaşlar meselesi: Evet görünürde yükseldi ama enflasyon da bir o kadar arttı. 45 bine nerede yaşıyorsun öğretmen olarak? Evinden çıkmak zorunda kalsan ya da tayin olsa maaşının yarısından fazlasını kiraya vermen lazım. Aynı şey 80 bin kazanan adam için de geçerli. yaşamaktan kastın hayatta kalabilmek ise belki ama çocuk yetiştiremezsin mesela.

bence insanlar sadece hayatta kalmaya çalışıyor. yoksa kapıları açsan türkiye'de 7 kişi falan kalır.
0
wild honey suckle
(20.05.24)
Eğriye eğri, doğruya doğru diyeceksek durum şu.

Türkiye son 4-5 yıldır gerçekten kötü bir dönem geçirdi. Herkes az ya da çok fakirleşti, alım gücü düştü. Bazı sektörler nispeten daha iyi durumda, toplumun bazı grupları felaket durumda.

Son 1 yıldır evet yine yüksek enflasyon var ancak bir şekilde "enkaz kaldırılıyor" tam olarak durumumuz bu. "Rasyonel politikalara" geçildi. Ben bu dönemi böyle tarifliyorum. CDS'lerimiz ciddi düşüşte, ülkeye sıcak para da olsa döviz giriyor, TCMB rezervleri toparlanma aşamasında, halen "yatırım yapılabilir" seviyede değiliz ama derecelendirme kuruluşlarından not artışları geliyor. Haziran ayında Türkiye'nin gri listeden çıkma olasılığı yüksek görünüyor.

Bunlar kısa vadede geniş toplum kesimlerine yansımaz ancak 2001 krizi sonrası dönem gibi düşünmek lazım 2005-2015 gibi bir dönemi yaşayacaksak daha 3-4 seneye ihtiyaç var.

Bana sorarsan ciddi kalıcı hasarlar da var. Örneğin konut konusu. Örneğin gelir dağılımındaki uçurumlar. Bunların giderilmesi artık çoook zor.
0
Lethe
(20.05.24)
Son senelerde yurtdisina gitme orani yukseldi, ayni hizla cozumun orda olmadigini gorenlerin sayisi da artti.

mutlu olan da coktu ama mutlu olmayanlar, her zaman gitmek isteyip nasil yapacagini bilemeyenleri biraz caydirdi.
0
my pink
(20.05.24)
(22)

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

slymene
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eş
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.
0
slymene
(18.05.24)
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
0
logisticsmanager
(18.05.24)
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.
0
🌸slymene
(18.05.24)
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
0
bussuru1
(18.05.24)
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil
0
Yılmaz920
(18.05.24)
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
0
freedonia
(18.05.24)
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
0
The_Lollok
(18.05.24)
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
0
optimistbakunin
(19.05.24)
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.
0
hot potato
(19.05.24)
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
0
akhenaten
(19.05.24)
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
0
cooperr
(19.05.24)
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan
0
ala09
(19.05.24)
Dönme.
0
AlsterWasser
(19.05.24)
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.
0
robert bosch
(19.05.24)
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
0
lapaz
(19.05.24)
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
0
foster
(19.05.24)
(3)

Kamu banka çalışanlarının kripto yatırımı yapması yasak mı?

avatar is back
X bankası genel merkezde bir arkadaşım var inatla bunu söylüyor, ben de hiç inanmıyorum açıkçası. En son bugün yine duyduğuna göre biri kripto yüzünden atılmış falan diyordu. Diyen kişinin kriptolar ile alakası 100 üzerinden 2 bile değil, ben de bilmediğin başka şeyler vardır deyip geçiyorum da böyl
X bankası genel merkezde bir arkadaşım var inatla bunu söylüyor, ben de hiç inanmıyorum açıkçası. En son bugün yine duyduğuna göre biri kripto yüzünden atılmış falan diyordu. Diyen kişinin kriptolar ile alakası 100 üzerinden 2 bile değil, ben de bilmediğin başka şeyler vardır deyip geçiyorum da böyle bir şey var mı olabilir mi?
0
avatar is back
(18.05.24)
Bankalar personelin kendisini maddi açıdan zor duruma düşürecek işlemler yapmasını pek istemez. Mesela yasal da olsa bahis de teftişten uyarı alma sebebiydi benim bildiğim birkaç bankada. Kripto varlıklar da volatiliteleri nedeniyle bu tür bir değerlendirmeye tabi tutulmuş olabilir.
0
salihdt
(18.05.24)
kripto tavsiye etmesi falan olmasın yav? Kendi ne yaptığı kimi ilgilendirir ve banka onun hesap hareketlerini mi kontrol ediyor bunu bi sorsana? atıyorum kamu bankasında çalışıp Garanti bankası hesabından Btctürk'e deposit yapsa, bunu görüp atıyorlar mı :D çok saçma ve kvkk'ya aykırı olmalı bu.
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
bankalar calisanlarinin duzenli olarak degil, supheli durumlarda hesaplarini kontrol ederler. sira disi hareket var mi diye. kripto varliklarin takibi zor veya imkansiz olacagi icin calisanlara yasaklanmis olabilir.

banka calisanlari tarafindan en cok yapilan dolandiricilik, yasli veya yurt disinda yasayan kisilerin hesaplarini bosaltip, cesitli alanlarda degerlendirip, sonra tekrar ana parayi yerine koymak seklinde yapilan dolandiricilik oluyor. nerdeyse her sene bu tarz haberler cikar. buna engel olmak icin de bankalar suphelendiklerinde calisanlarinin varliklarini takip edebilir. kripto varliklar hem parayi degerlendirmek hem de gizlemek icin en iyi yollardan biri. buna karsi bir onlem olabilir.
0
emrahday
(18.05.24)
(7)

Ev satisi

ati99
Annemin uzun suredir satilik evine bir alici cikti. Kapora da verdi. Ancak parasini swiftle dolar olarak gondermek istedigini soyledi. Bankadan arastirdigimda para transferini onaylamayacaklarini ogrendim. Tapuda islem yapilmasina istinaden banka onay veriyormus. Biz de hesapta parayi gormeden tapu
Annemin uzun suredir satilik evine bir alici cikti. Kapora da verdi. Ancak parasini swiftle dolar olarak gondermek istedigini soyledi. Bankadan arastirdigimda para transferini onaylamayacaklarini ogrendim. Tapuda islem yapilmasina istinaden banka onay veriyormus. Biz de hesapta parayi gormeden tapu devri yapmak istemiyoruz. Bankanin hesaba parayi gecirdikten sonra tapu devrini yapmanin bir yolu yok mu?
0
ati99
(18.05.24)
onaylamamak ne demek? Neden?

Fakat swifti başka sebepten kabul etmeyin. Hemen gelen bir şey değil, öğleden önce yapılırsa aynı gün gelebilir ama nasıl ve ne kodla yaptıklarına bağlı 1-2 iş günü de sürebilir. Parayı almadan da sakın evi vermeyin. Ayrıca swift'te size gelen paradan belli bi miktar kesinti olabilir (yine onların gönderim yöntemine bağlı. OUR kodlu gönderirlerse tüm masraf onlara ait oluyor)

Aynı bankada döviz hesaplarınız varsa o okey. Aynı bankadan aynı bankaya "havale" olarak döviz gönderilebiliyor ve anında hesaba geçiyor.

edit: onay falan diyince, sizinki bankanın aracı olduğu bir ev alım yöntemi mi acaba? Öyle bir şey vardı banka ev satılmadan parayı karşıya aktarmıyordu, para bankaya yatıp onay alınmadan da satışa gidilmiyordu falan.
www.ziraatbank.com.tr
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Onaylamamak, bankanin operasyon biriminin parayi annemin hesabina gecirmemesi demek. Bahsettiginiz 2 gunluk bekleme sureleri bankanin icinde bu islemin onaylanmasi sirasinda gecen bir sure sanirim. Banka paranin ne sebeple transfer edildigini sorguluyor. Makul bir gerekce yoksa da transferi bloke ediyor (mus) subedeki yetkili oyle soyledi. Ev satisi icin tapu makul bir gerekce ancak hesapta parayi gormeden de tapuyu devretmeyiz.
0
🌸ati99
(18.05.24)
türk vatandaşlarının dövizle alış verişi yasak. zaten burdan başlıyor yanlış. o yüzden normal prosedüre dönmenizi tavsiye ederim.
kafanız rahat olur. varsın bir süre daha satılmasın eldekinden olmaktansa.
0
artci sarsinti
(18.05.24)
karşı tarafın hesabı hangi bankada ise orada döviz hesabı açın, banka içi döviz havalesi yapacak olsun, hemen hesabınıza geçer.
0
malheiros
(18.05.24)
Bazı bankalar gayrimenkul alım satım işlemleri için düşük komisyon karşılığında aracılık hizmeti veriyor bunu araştırabilirsiniz. Kendiniz yapacaksanız hesaba para gönderen kişinin tapuyu alacak kişi olmasına dikkat edin.
0
doharkoman
(18.05.24)
o para gelmez ki para gelmeden işlem satış falan yapmayın. ayrıca swift limiti bellidir. mobil bankacılık varsa limitlerinizi kontrol edin. limitiniz 5-10 k usd den fazla olmayabilir.
0
illegalstar
(19.05.24)
malheiros +1 . Alıcı kendi hesabına swift yapsın size havale yapsın. Miktar ne bilmiyoruz ancak çok yüksekse maliye size sorar ydsindan nerden geldi bu para vs . Parayı yurtiçine sokan siz olmayın.
0
Mcfly
(19.05.24)
(3)

Influencer'lar neden her şeye "#reklam" yazıyor

chicha_v2
Devlet bunlardan vergi falan mı istemeye başladı?1000 takipçisi olan bile masada görünen ıvır zıvırı reklam diye işaretlemeye başladı.Daha çok takipçili hesaplar çok daha hassas davranıyor bu konuda.
Devlet bunlardan vergi falan mı istemeye başladı?

1000 takipçisi olan bile masada görünen ıvır zıvırı reklam diye işaretlemeye başladı.

Daha çok takipçili hesaplar çok daha hassas davranıyor bu konuda.
0
chicha_v2
(18.05.24)
www.mgc.com.tr

yazmayanlara ceza yazıyorlar çünkü. Hatta reklam değilse bile marka adı geçince garanti olsun diye reklam yazanları gördüm :D
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
bunu ben de sormuştum ama sınırını anlamadım. durum biraz yanlış anlaşılıyor.

dizilerde falan araba logolarını, içecek şişelerini falan bantlamakla aynı durum.

adam diyor ki "reklam yapıyorsan örtülü yapamazsın, açık açık yapacaksın, reklam olduğunu söyleyeceksin. marka görürsem senin reklam yaptığını varsayarım. reklam olduğunu belirtmezsen de örtülü reklam yaptığını düşünüp cezayı basarım".

o yüzden adamlar reklam olsa da olmasa da marka gözüküyorsa #reklam #işbirliği falan yazıyor. çoğu gerçekten reklam oluyor ama adamlar korkudan kendi cebinden alıp gösterdiği şeye bile bunu yazmaya başladı.

dizinin başında "bu programda ürün yerleştirme uygulanmaktadır" diyor. adam bulaşık makinesine bulaşıkları dizerken "hem de hiç sudan geçirmeden koyuyoruz di mi aşkım" diyip ambalajı gösteriyor. "eyirfırayır hiç koku yapmadan ne de pratik bişirdi" diyip cihazı zumluyor falan. bütün dizi boyunca bantlı olan araba logosu, karakter "hem elektrikli, hem de çok konforlu di mi, ne kadar da sessiz gidiyor" derken açılıveriyor, o sahne geçince yine bantlı.

deli işi gibi anasını satayım.

ama işte ben 200 takipçili gariban kullanıcı, lokantada dürümümü çekip paylaşırken @götoğluaspava diye tag koyuyorum. hanım tırnak yaptırıp "@hedebeauty yine çok güzel oldu canımmmm" yazıyor. ulan reklam falan almadık, parasını verip dürüm yedik, tırnak yaptırdık. şimdi gelip adamı tag'leyip reklam yaptın diye ceza kesecekler mi? ya da hangi noktadan sonra beni ceza kesilebilir adamdan sayacaklar?
0
kibritsuyu
(18.05.24)
Subliminal pr izleyici kitlenin bilinçaltini sinsice manipüle ettiği için devlet bu uygulamayı başlattı. Çok geç kalındı ama daha gidilecek çok yol var. Sosyal medya çok ciddi şekilde kontrol edilmeli.
0
doharkoman
(18.05.24)
(5)

2 fiziki sim / Fiziki sim+esim / sadece esim

va
Yurt icine ikinci telefonun sokulamayacagini ogrenen hanim telefonunu kaybetti, yarin yeni telefon alacagiz.Bu simlerin farki nedir? hangisini alayim? sorum maddi degil tamamen teknik.Tesekkurler.
Yurt icine ikinci telefonun sokulamayacagini ogrenen hanim telefonunu kaybetti, yarin yeni telefon alacagiz.

Bu simlerin farki nedir? hangisini alayim? sorum maddi degil tamamen teknik.
Tesekkurler.
0
va
(17.05.24)
teknik açıdan farkları yok fakat e-sim’in sinyal gücünün az olduğunu söylüyorlar. teknik olarak bu nasıl mümkün olabilir bilmiyorum, mantıksız geliyor ama çokça şikayet okudum.
0
orient blue
(17.05.24)
fiziki sim + esim modeli en işlevseli olur
0
bir soru sorcam
(17.05.24)
2 fiziki sim olanların çoğunda 2. sim e sim olarak da kullanılabiliyor. Araştırıp ona göre bakın bence.
0
shadowfollower
(17.05.24)
iphone'larda nasıl emin değilim,

samsung galaxy s23'te çift sim slotu var, ek olarak e-sim destekliyor. 8 esim kaydedilebiliyormuş ama aynı anda sadece bir gerçek sim kart + bir esim çalışabiliyor. Çift sim kart da çalışıyor tabii ama çift esim olmuyor diye okumuştum.
0
nhk ni youkosu
(17.05.24)
telefonum sadece e-sim destekliyor. 1 yıldır kullanıyorum ve bugüne kadar herhangi bir sinyal problemi yaşamadım. zaten sim kart denen olay şebeke ile olan iletişimde gerekli şifreleri içeren bir kart. size ait olan numara ve iletişim şifrelerini taşıyor. bu yazılım olarak yüklense de fiziksel olarak takılsa da şebekede bir fark yaratmaz :)
0
bravoteam
(18.05.24)
(3)

Laptop'a firewire, duyurunun donanım gurulari

makbur
Elimde 1 adet firewire arayüzlu ses kartı var. Bir de firewire girişi olmayan laptop.Usb'den bağlanan çeviri adaptör gibi zimbirtilari kullanamam, ekstra işlem demek latency -sesin gecikerek gelmesi- arttirmak demek. Zaten tek yaptığım bağlayıp gitar çalmak. Laptop'in içinde 1 adet mini pci bağlantı
Elimde 1 adet firewire arayüzlu ses kartı var. Bir de firewire girişi olmayan laptop.

Usb'den bağlanan çeviri adaptör gibi zimbirtilari kullanamam, ekstra işlem demek latency -sesin gecikerek gelmesi- arttirmak demek. Zaten tek yaptığım bağlayıp gitar çalmak.

Laptop'in içinde 1 adet mini pci bağlantısı var ve burada bilindiği gibi wireless kartı var.

Wireless kartını söküp, oraya bir mini pci firewire kartı alayım dedim 4000 lira civarinda fiyatları. Tahminimin çok üstünde.

Mini pci i normal pci a dönüştüren adaptörler var. Hatta millet bu şekilde laptop a pc ekran kartı falan bağlıyor.

Yalnız düz pci a ceviren ya da pci ex1 e ceviren bir adaptöre denk gelmedim. Genelde ekran kartı bağlamak için pci e x16 hep.

Yani bu şekilde 1 mini pci to pci adaptor ve düz firewire kartı ile 500-1000 liraya halledebilirim diyordum bu işi ama?
0
makbur
(16.05.24)
1. çok mu acayip bi kart, zorunda mısın?

2. 2009 model beyaz macbook kaç para ona bir bak. Üzerinde firewire vardı yıllarca kullandım :D

yine 2005-2010 civarlarındaki laptoplarda PCMCIA denen genişletme portu oluyordu.
dt7v1i9vyp3mf.cloudfront.net
şunu takıp firewire özelliği kazandırmıştım. Yıllar sonra usb3.0 kartı da alıp takmıştık falan. O laptoplarda bu iyi çözüm.
www.oreilly.com

edit: usb derken, artık çoğu ses kartı öyle ki ve usb3 bile değiller 2 yeterli.
www.akakce.com
şu mesela ucuzca bir ses kartıdır yine fiyatı yüksek geldi şimdi ama herhalde yine en ucuzlarındandır. Bununla sıkıntısız çalabilirsin. Zamanında bununla bir sürü kayıt yapmıştık.
0
nhk ni youkosu
(16.05.24)
Hahaha

Ya yeni eli yüzü düzgün ses kartları 7-8k fiyattan başlıyor boşuna masraf yapmayayim kafasındayim.

Aslında eski laptop'imda çalışıyordu ama o da kırıldı.

Şu anki Laptop'ta da pcmcia, express card vs girişi yok :(
0
🌸makbur
(16.05.24)
sadece gitar içinse sarı sitede bir sürü behringer ses kartı var usb 1000-1500 lira arasına.

örnek

www.sahibinden.com
0
Fodera
(17.05.24)
(7)

Devlet ikinci telefona el koyacakmış

michael_knight
Sabah gazetesinde çıkmış bu haber. Gerçek olamaz. O kadarını yapmazlar.Türkiye'ye girerken cebinde iki telefon varsa birini devlet alıyor. Depoya koyuyor. "Çıkarken alırsın" diyor.https://www.sabah.com.tr/fotohaber/ekonomi/yurtdisi-telefon-karari-vergisi-odense-de-kabul-edilmeyecekSizce bunu yaparla
Sabah gazetesinde çıkmış bu haber. Gerçek olamaz. O kadarını yapmazlar.
Türkiye'ye girerken cebinde iki telefon varsa birini devlet alıyor. Depoya koyuyor. "Çıkarken alırsın" diyor.

www.sabah.com.tr

Sizce bunu yaparlar mı?
0
michael_knight
(16.05.24)
dusunelim.. vatandasin zararina mi? evet.. cevap basit o zaman, yaparlar.
0
gule gule
(16.05.24)
"o kadarını yapmazlar"
bu sözün boşa çıktığını kim bilir kaç kere yaşadık son 22 yılda.
cevap: istedikten sonra her türlü yaparlar.
0
lazpalle
(16.05.24)
Bavul ticareti ve yurt dışına çıkanlara verilen siparişlerin önüne geçiyor. Vergi yetmez, iç pazardaki satış oranını ve biraz da ona bağlı gelecek sözleşmeleri ile dolaylı vergileri düşürmeyelim diyor. Yani yurt dışına çıktın. Üstünde kendi telefonun, şirket telefonun ve bir de gizli kapaklı işleri için olan 3. telefon var. Yurda dönerken de kendine yeni bir telefon aldın. Vergisini ödüyorsun. Gümrükte de sorun yaşamıyorsun. Kendine aldığın telefonun yanında bir de birinin siparişini getirdin, o 5. telefon gümrükte kalıyor.

Komünist ülke gibi ona buna yasak getireceklerine ekonomiyi düzgün yönetseler bu tip ambargolara gerek kalmaz. Gerçi bizim ülke kobisi rekabete girip kaliteli ürünü uyguna satmak yerine rakiplerinin önünü kesmek istiyor hep. İyi ekonomi yönetimi yetmez, esnafın da ağzına biber sürmek lazım. Oradan kaçacak oy kaygısından dolayı da ses etmiyorlar. Hop, yine döndü her şey siyasete.

@gule gule halkın zararına değil. Halkın zararına olan iç piyasada yaptıkları zaten. Bu, halkın çıkarının engellenmesi.
0
nawar
(16.05.24)
1. Bunu nasıl kontrol edecekler?
2. İkinci vatandaşlığı olan Türklere de yapabilecekler mi?
3. Zaten imei kaydı olayı var, yapmazsan kullanım kısıtlı. Hadi kayıtsız kullanım süresini azalt bari.
4. El koyup geri verme olayı çalışmaz. Bir de devlet sınıf öğretmeni mi oldu bizi telefonla yakalayınca ders bitimine kadar telefona el koyuyor. Bu ne yahu. Ne yapacaklarını şaşırdılar.

Bu arada yurtdışı kripto para borsalarını da Türklere yasaklatmaya çalışıyorlar galiba. Burayı avantajlı hale getirip akışına bırakmak yerine hep başkasını yasaklama mantığı çok ilginç ya.
0
nhk ni youkosu
(16.05.24)
Öncelikle şurayı düzeltelim el koyma (müsadere) değil o, yurda girişine izin vermeme! Güzel bir gelişme hem yerli üretici korunacak hem vergi kaçağı azaltılacak bu kadar cari açığı olan bir ülkede kapsamı daha da genişletilmelidir. Vatandaşın ve ülkenin lehine bir uygulama. Özellikle vatandaşı yerli ürünlere daha fazla yönlendirmeliyiz.
0
doharkoman
(16.05.24)
yaparlar niye yapmasınlar. 2 binlik kayıt ücretini 30 bin yaptılar bir günde. ekonomiyi biz bozduk ceremesini siz çekeceksiniz diyorlar.
0
paintov
(16.05.24)
Yaparlar. Gördüğümüz üzere savunucusu her yerde var da buraya az bütçe vermişler ondan bir iki tane var. Bir de yeni yasayi getirirler eleştireni de operler öyle mis.

Benim de fikirlerim var; misal makam arabaları Türkiye'de üretilen egea olsun. Herkesin arabası olmasin, misal sarayin bütçesi ve diyanetin bütçesi sürekli artmasin ve bütçeyle yapamiyorlarsa yapmasinlar falan filan. Ama bunu yapamazlar çünkü halkın yarari var, ust yönetimi etkiliyor.
0
logisticsmanager
(17.05.24)
(2)

USD çekiminde en düşük komisyon hangi atm'de?

kukuleta
Yurt içinde. QNB 1-2 ay öncesine kadar %2.5 komisyon alırken şu anda %8 gibi hayvani bir tutar kesiyor.Payoneer'deki tutarları en düşük komisyonla hangi ATM'den çekebiliriz?TL'ye çevirip hesabıma gönderme opsiyonunu tercih etmiyorum.
Yurt içinde. QNB 1-2 ay öncesine kadar %2.5 komisyon alırken şu anda %8 gibi hayvani bir tutar kesiyor.

Payoneer'deki tutarları en düşük komisyonla hangi ATM'den çekebiliriz?

TL'ye çevirip hesabıma gönderme opsiyonunu tercih etmiyorum.
0
kukuleta
(16.05.24)
Ben usd onlarak teb usd hesabıma gönderiyordum. Kartım yoktu transfer edip sonra teb hesabımdan çekiyordum.

300 dolara 5$ gönderim ücreti, sonra teb de 5 dolar gibi bi kesinti yapıyordu.
0
nhk ni youkosu
(16.05.24)
TEB +1

yurtdışı çekimlerde de en az komisyonu teb alıyor.
0
jackyr
(16.05.24)
(6)

Avrupa'ya döküman göndermek için hangi şirket?

michael_knight
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.- Ptt 175 TL- UPS 3400 TL- DHL 2000 TLSiz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?(Toplam ağırlığı 25 gra
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.
İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.
- Ptt 175 TL
- UPS 3400 TL
- DHL 2000 TL

Siz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?
(Toplam ağırlığı 25 gram olan A4 boyutunda dosya kağıtları)
0
michael_knight
(15.05.24)
PTT ile "Turpex" servisini kullanarak gönderebilirsin. Biraz daha pahalı ama çok daha hızlı diyorlar. eksisozluk.com

Bir yakınım bana paket gönderirken o şube Turpex ile göndermiyormuş, düz takipli airmail ile gönderdi(15x10cm gibi kutu 250 lira tutmuştu, turpex olursa 750 falan tutacaktı galiba), İngiltere'ye girip bana ulaşması 1 ay sürdü. Tabii Türkiye'den çıkış mı uzun sürdü İngiltere'de gümrük işleri mi emin değilim ama normalde Aliexpress veya Almanya'dan DHL ile gelen şey 4-5 günde geliyor.

Ups ve DHL doğru olabilir, ben de bi baktığımda 50-60 dolar çıktığını hatırlıyorum.
0
nhk ni youkosu
(15.05.24)
Fransa'dan Türkiye'ye düz posta ile yolladigim evraklar yaklaşık 3 haftada geliyor. Tahminen aynı mantıkla düz şekilde yollarsaniz 3 hafta 1 aya gelir anca.
0
logisticsmanager
(15.05.24)
PTT 175 ama gideceginin garantisi yok bir de yavas.
UPS/DHL garantili, hizli ve pahali. 48 saatde teslim icin $80 verdigimi net hatirliyorum.

Onemli bir dokumansa asla PTT'yi kullanmam.
0
cooperr
(15.05.24)
PTT
0
doharkoman
(15.05.24)
@copper %100 doğru yazmış.

PTT ve turpex I de denedim biri 1 Ayda gitti , turpex daha pahalı olan 1.5 ay oldu kargo nerede olduğu belli değil , bıraktım aramayı.

Dhl 2 kez İtalya ücra köşesine yolladım max. 48 saat de ulaştı. Ama gerçekten pahalı.

Önemliyse DHL
0
coner
(15.05.24)
Çok teşekkürler arkadaşlar.
DHL çağırdım eve.
Printer'dan bir çıktı almamı istedi. Çıktı aldım, bekliyorum kuryeyi.
0
🌸michael_knight
(15.05.24)
(7)

airpods max deli ediyor

cooperr
selamlar.. airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi. Sikintilar: -surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni. -bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5
selamlar..

airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi.

Sikintilar:
-surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni.
-bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5 dakika sarj etmeden duzelmiyor.
-pili max. 2-3 saat gidiyor, ustune cikamadim.

kullanici olup benzer sikintilar ceken var mi yoksa benimki mi bozuk? Kontrol ettim hala garantisi devam ediyor o yuzden benimki bozuksa goturup degistireyim.

Tsk!
0
cooperr
(13.05.24)
kullanmadım ama bunlar normal değil. Apple olmayan bi cihaza bağlasan bile böyle kopmaması lazım. Pili de ölmüş herhalde ikinci el ise. Apple bunu değiştirir yepyeni veya refurbished düzgün bi ürün verirler daha iyi olur.
0
nhk ni youkosu
(13.05.24)
@nyk

urun ikinci el degil, sifir kutusunda aldim. garantisi 1 ay kadar once baslamisti.
bunun da update edilmesi gerekiyormus, onu bir deneyelim olmadi goturecem herhalde.
deli etti..
0
🌸cooperr
(13.05.24)
sıkıntılı. garantiye götür.
0
jelly bear
(13.05.24)
ucuz yollu diyorsun ve bu sorunlar varsa sahte ürün %99
0
nuisance2
(13.05.24)
Şurdan bir seri numarasını girin bakalım. Sahteyse çıkmaz zaten.

checkcoverage.apple.com
0
nuevo
(14.05.24)
cevaplar icin tesekkurler, sahte malesef. ben de diyorum apple boyle bir urunu nasil piyasaya surmus hahah..
elden sifir olarak aldim, kutusu pakedi falan cok iyiydi.
apple garantisi falan da gozukuyor, oyle olunca ilk etapta suphelenmedim. herifler seri numarasini falan da klonlamis.
$200 civari patladik kisaca, ama takdir ettim adamlari, baya ugrasmislar :)
0
🌸cooperr
(14.05.24)
200 dolara şüphelenmedin mi ya hiç? airpods pro alırdın o paraya.
550 dolara satıyor apple.
0
jelly bear
(15.05.24)
(6)

Restoranlarda servis ucreti adi altinda para alinmasi hakkinda?

Zetnikov
Mesela yemek yiyorsunuz ve fiyati ustune yuzde bilmem ne kadar servis ucreti eklenmis. Ne yapiyorsunuz ve genel yorumunuz nedir?
Mesela yemek yiyorsunuz ve fiyati ustune yuzde bilmem ne kadar servis ucreti eklenmis. Ne yapiyorsunuz ve genel yorumunuz nedir?
0
Zetnikov
(11.05.24)
Bence her şey fiyata dahil olsa daha makul (fiyat yine yüksek olsun ama tam olarak ne ödeyeceğimizi bilelim) fakat özellikle İtalyan restoranları bunu hep yapar bilerek gidiyorum.

Bu arada, mesela ABD'de video işi yapanlar çekim faturasına ekipman kirasını da ayrıca ekliyor. Başka yerden kiralamıyor kendi ekipmanını ek yansıtıyor. Yenilemek için bu lazım diyorlar bir yandan haklı, ama bir yandan bu işi yapıyorsan atıyorum yazılımcı çalışırken ek olarak laptobumun kullanım masrafı x lira ekliyorum dese bi garip kaçar gibi geliyor. Her işte böyle olacaksa ve normal karşılayacaksak okeyim ben.
0
nhk ni youkosu
(11.05.24)
kapidan girmeden acikca belirtmedikleri surece soygun, yoksa tercih olarak gorurum. hangi restoranin neye kac para isteyecegine karisamazsin ama yemek bitince fise aslinda onceden soylemedikleri bi seyler eklemislerse bu etik degil.
0
bohr atom modeli
(11.05.24)
Saçma geliyor.
Servis ücreti içinde bile neler var ya da bilmiyoruz açıkça. Masada olması gereken bir çatal veya tuzluk yoksa, fiyattan da kırmak lazım o halde değil mi?
0
diyecevaplandı
(11.05.24)
Önceden haberim varsa kesinlikle gitmem böyle bir yere. Haberim olmadan hesap sırasında ogrenirsem önce şey bir şekilde sorarım bu nedir diye, ikinci kere artık gitmem. Google yorumlarda da yazarım.
Düşün bakkala gidiyorsun, dondurma almaya, dondurma ücreti + 2 tl istiyor, neden diyorsun, servis ücreti diyor, buzdolabına gittim dondurmayı aldım sana verdim diyor.
Valla en nefret ettiğim şey ve kırmızı cizgim.
Servis ücreti, kuver vs bunları görüyorsan orası hakiki esnaf değil, paragöz üç kağıtçı filandir.
0
etna
(11.05.24)
Taşımak zorunda olduğun bir yükün üzerinde
Ambalajı şu kadar kilo, içi bu kadar kilo yazmasıyla
Toplam şu kadar kilo yazması arasında ne fark olabilir ki?
0
Mirket
(11.05.24)
mekanda böyle bir ibare varsa veya menüde açık şekilde belirtilmişse tamam ama hiç bir yerde yazmadan hesapla birlikte geliyorsa bu bildiğin dolandırıcılık.
zaten yemek ücretleri şişirilmiş üstüne yok servis ücreti yok küver yok bahşiş tamamen adam soyma. zaten böyle bir mekana bir daha gitmem.
0
my fault
(11.05.24)
(6)

alzheimer hastası için takip cihazı

jepa
babamda alzheimer başlangıcı var. bazen gittiği yerleri şaşırıyor. Telefon uygulaması üzerinden takip ediyorum ama telefon şarjı bittiği zaman sorun oluyor. anahtarlığına takacağım bir takip cihazı var mı diye araştırdım ama yurt içi yurt dışı alışveriş sitelerinde genelde menzili 20-25 metre civarı
babamda alzheimer başlangıcı var. bazen gittiği yerleri şaşırıyor. Telefon uygulaması üzerinden takip ediyorum ama telefon şarjı bittiği zaman sorun oluyor. anahtarlığına takacağım bir takip cihazı var mı diye araştırdım ama yurt içi yurt dışı alışveriş sitelerinde genelde menzili 20-25 metre civarı olan ve genelde kaybolan eşyaları anahtarlığı falan bulmak için olan modeller var. benim istediğim tarzda bir cihaz var mıdır? menzili fazla olan
0
jepa
(10.05.24)
airtag
0
jelly bear
(10.05.24)
iphone kullanıyorsanız airtag, android kullanıyorsanız smarttag
0
nuevo
(10.05.24)
sim kartlı bir model seçerseniz rahat edersiniz ama iphone kullanıyorsanız airtag mantıklı tabi. çevrede iphonelu biri varsa ondan faydalanarak konum buluyor.
0
enteg
(10.05.24)
gpsli çocuk saatleri de güzel iş görebilir.
0
jelly bear
(10.05.24)
Teşekkürler ama airtag smarttag sanırım 100 metre civarı içinmiş. Bana uzak yerlerde de konum bulacak bir cihaz lazım. Çocuk saatini bir araştırayım.
0
🌸jepa
(10.05.24)
Hayır eğer 100m sayısı varsa bile çevresinde o kadar mesafede HERHANGİ iphonelu biri olduğunda alet konumunu onun vasıtasıyla Apple a bildiriyor siz de Bul uygulamasından görebiliyorsunuz.
0
nhk ni youkosu
(10.05.24)
(1)

Fotoğraf makinesi model yılı

Euxinos
Giriş seviyesi bir makine alma niyetim var. Bazı modellerin çıkış yılına bakıyorum 10-12 yıl önce. Ancak halen sıfırı satılıyor. Bazıları da çok yeni ama bazı yorumlara bakınca aslında 5-6 yıldır aynı sensörün üzerinde yazılımsal/fiziksel oynamalarla makine üretilmiş gibi. Alırken nelere önem vermel
Giriş seviyesi bir makine alma niyetim var. Bazı modellerin çıkış yılına bakıyorum 10-12 yıl önce. Ancak halen sıfırı satılıyor. Bazıları da çok yeni ama bazı yorumlara bakınca aslında 5-6 yıldır aynı sensörün üzerinde yazılımsal/fiziksel oynamalarla makine üretilmiş gibi.

Alırken nelere önem vermeli/dikkat etmeliyim?
0
Euxinos
(09.05.24)
Direkt Fujifilm'in giriş seviyesi aynasız fotoğraf makinelerine bak.

Fiyatları kaç oldu bilmiyorum ama Sony A6300 ve üzeri (A6400-6500-6600 vs.) de güzel ama daha pahalıdır.

10 yıl önce çıkan dediklerin Canon 650-700-750-800D serisidir tahminen, fotoğraf için hala iyi sayılabilirler ama daha yeni sensörlü ve düzgün video da çeken Fuji veya Sony al derim. Hem kit lensleri de o Canon'un lensinden daha iyi.
0
nhk ni youkosu
(09.05.24)
(8)

Macbook Pro mu yoksa Macbook Air mi almalı?

MaNOfTheYear
Windows'dan bıktım. Windows işletim sistemi kullanan laptoplar vasat. Mavi ekran ya da donanımsal sorunlar oluyor ki ben en iyi ve en pahalı laptopu almıştım zamanında. verilen paranın hakkını karşılamıyorlar.Outlook, Teams, arada bir film izlemece ama uzun süre kullanım için Macbook pro mu almalıyı
Windows'dan bıktım.

Windows işletim sistemi kullanan laptoplar vasat. Mavi ekran ya da donanımsal sorunlar oluyor ki ben en iyi ve en pahalı laptopu almıştım zamanında. verilen paranın hakkını karşılamıyorlar.

Outlook, Teams, arada bir film izlemece ama uzun süre kullanım için Macbook pro mu almalıyım yoksa macbook air mi? Macbook air'de Fan yok biliyorsunuz değil mi?
0
MaNOfTheYear
(08.05.24)
hocam ikisinin arasındaki temel fark şu; biri daha çok sabit yerlerde kullanılmak için, diğeri sürekli taşımak için. ben olsam pro alırdım ama laptopu sürekli bi yere götürecekseniz air al. ha pro da taşınıyor gayet ama air kadar konforlu değil tabi.
0
numlock
(08.05.24)
film deyince, 14" mbp'lerde olan mini-led ekran gerçekten iyi. Hoparlörleri de harika. Geçenlerde düz m3'lü olanını çıkarmışlardı aslında ucuzlatmış oldular.

Fakat 13 veya 15" macbook air de her işini görür. Ekran ve hoparlör o kadar müthiş olmasın dersen(giriş çıkışlar da farklı tabii usb-c sayısı, hdmi, sd kart okuyucu, magsafe vs.) veya daha ucuz diye Air de tercih edilebilir. Air de kötü değil sadece MBP'ler daha iyi.

M1 macbook air favori laptopumdu, evde de masaüstü PCm vardı, komple mobil bi cihaza geçmek istediğim için birkaç yıl önce hepsini satıp 14" Macbook Pro (m1 pro) aldım ve çok memnunum.
0
nhk ni youkosu
(08.05.24)
sorunuza cevap olmasa da ipad pro 13" ve ipad air 13" çıktı bu arada.
mail yazması zor gelmezse ya da keyboard da alınacaksa düşünülebilir ...
0
panamera
(08.05.24)
Aynı soruyu 3-4 yıl önce sormuştum. Ben pro eşim de air aldı aynı zamanlarda. Şimdiki aklım olsa kesinlikle air alırdım.
0
but that was just a dream
(08.05.24)
bu kullanım senaryosunun cevabı air hocam. hatta ikinci el temiz kullanılmış, garantili bir air. bu bahsettiğim tarzda bir ürünü sıfırından 10-12k daha uyguna bulabilirsin. bütçe 'hiç' problem değil diyorsan en iyisini al tabii
0
kel aynak kusu
(08.05.24)
Güç lazım olacaksa air üzebilir cpu ısınınca throttle yapıyor başka yolu yok zira.

pro ve air arasında da yandım allah bi boyut ağırlık farkı yok artık pro aldım taşırken öldüm gibi bi vaziyet yok m2 sonrası için.

Ben genelde audio/video/motion/3d iş yaptığım için fansızlık ölüm gibi geliyor bana, tamam yine çok güzel makineler yine iş yaptırıyorlar da bütçe varsa pro alınır geçilir rahat edilir gözüyle bakıyorum.
0
hedep
(09.05.24)
ikisi de var. air hafifliğiyle pro kapasitesi ekranıyla daha iyi. anlattığınız şekliyle size de pro daha iyi gider bence.
0
nic cage
(09.05.24)
eskiden air güçsüz ve sadece sürekli seyahat edenler için bir çözüm gibi duruyordu. ofis için anlamlı değildi. ama 2-3 senedir artık air'ler daha güçlü ve kullanışlı. ofis işleri için fazla fazla yeterli. pro'ya kesinlikle gerek yok. daha önce iki kere pro almıştım, şimdi air kullanıyorum.
0
co2s2
(09.05.24)
(3)

iPad den macbook'a ekran yansıtma

orin
Merhabalar ipad den MacBook'a ekran yansıtıldığında hiç bir şekilde macbook'un diğer masaüstü kısmına geçip işlem yapılamıyor. Acaba iPad den yansıtılan ekranı MacBook da yeni bir masaüstü olarak görme gibi bir şansımız var mı? Yani yansıtmayı yeni bir masaüstünde görüp diğer masa üstlerinde MacBook
Merhabalar ipad den MacBook'a ekran yansıtıldığında hiç bir şekilde macbook'un diğer masaüstü kısmına geçip işlem yapılamıyor. Acaba iPad den yansıtılan ekranı MacBook da yeni bir masaüstü olarak görme gibi bir şansımız var mı? Yani yansıtmayı yeni bir masaüstünde görüp diğer masa üstlerinde MacBook da çalışmak istiyorum.
0
orin
(07.05.24)
ipaddeki şey özel bi App falan mı bilmiyorum ama tam tersini yapsanız daha rahat edersiniz. Mac ekranını ipad e uzatıp iki ekran olarak kullanmak.

Bu arada birçok ipad appi apple silicon işlemcili maclerde çalışıyor.
0
nhk ni youkosu
(07.05.24)
@nhk dediğin şeyi biliyorum ama bana bahsettiğim hali ile lazım. Çünkü kalem ile tablete yazdığım şeyi bilgisayarda görmek istiyorum.
0
🌸orin
(07.05.24)
Pandemide zoomdan ders yapıldığı dönemde ben tam olarak bahsettiğiniz şeyi yapıyordum ya… nasılını hatırlamıyorum ama oluyordu yani.
0
invictae
(07.05.24)
(5)

Araba sürme sorusu

ya ben lan neyse
debriyaja bastığımız sol ayağımız ile diğer pedallara bastığımız sağ ayağımızda topuklar hep sabit mi?
debriyaja bastığımız sol ayağımız ile diğer pedallara bastığımız sağ ayağımızda topuklar hep sabit mi?
0
ya ben lan neyse
(06.05.24)
sağ ayakla iki pedal kontrol ediyosun, topuğu sabit tutarsan çok kontrol sağlayamazsın. sol ayakta da topuk sabit olursa pedala basmadığın zamanlarda ayağın ön kısmı sürekli havada olacak, çok yorar. yani her iki ayakta da topuğu sabit tutmak gereksiz ve de zor.
0
mustafakesekci
(06.05.24)
Topukları sabit tutmaktan ziyade mümkün olduğunca topunuzdan destek almaya odaklanın. Topunuzu sabit tutamazsınız. Bu olayın konuşulma nedeni ayağınızı komple serbest şekilde gaz ve frene kaldırıp indirmenizi önlemenin önemini vurgulamak. Gaz ve fren pedalları hassasiyeti yüksek parçalar. Boş bulunup fazla güç uygularsanız ani tepkiler alırsınız. Bu sebeple ayağınızı destekli tutmak önemli. Ancak komple topuğunuzu sabit tutamazsınız zaten.
0
akhenaten
(06.05.24)
Sol ayak için: Benim ayağım çok büyük olmadığından mıdır bilemem ama topuğumu yere koyarsam debriyaja basmam imkansız olur. Kaç tane manuel araba kullandıysam hiçbirinde sol topuğum yerdeyken debriyaja basmamışımdır.

Sağ ayak için: pedallar arası boşluk da önemli ama topuk sabit fren gaz yapmak bana zor geliyor. Frene basılacağı zaman ayağı hafif sola, gaza basılacağı zaman da hafif sağa kaydırmak zor değil.
0
duguit
(06.05.24)
Evet sabit ancak bu ezbere dayalı değil refleks olarak. Belli bir süre sonra alışınca refleks olur illa zemine deymesine gerek yok. Pedallara basarken ayağınızı yukarı çekmenize gerek yok topuk zeminde sabit kalacak şekilde ayağınızı sağa sola oynatabilirsiniz. Debriyaj pedalını çoğunlukla vites değiştirmeden önce kullanacaksınız pedalı kullanmayacağınız zaman ayağınız soldaki ayak dayama yerinde sabit kalacak.
0
doharkoman
(06.05.24)
kurslarda özellikle debriyajdan yavaş yavaş çek diye topuk sabit diye öğretiyorlar.(çekerken öyle, basarken değil) Bence onu duymuşsun. Yani ayağını birden geri çekme, topuk yerdeyken yavaş yavaş bilek hareketiyle kaldır diyorlar ve ben de öyle yapıyordum.
0
nhk ni youkosu
(06.05.24)
(7)

Hosteslik zamanla yok olur mu?

chicha_v2
Hizmet sektörü kolay kolay bitmez gibi geliyor ama kardeşim üniversiteyi bitirdikten sonra hostesliği zorlamak istiyor. Besyo okuyor, fiziği iyi, İngilizce temeli de var, sınav için biraz çalışması gerekecek. Önemli mi bilmiyorum ama cinsiyeti erkek. Parası hala birçok mesleğe göre iyi. Her zaman bo
Hizmet sektörü kolay kolay bitmez gibi geliyor ama kardeşim üniversiteyi bitirdikten sonra hostesliği zorlamak istiyor. Besyo okuyor, fiziği iyi, İngilizce temeli de var, sınav için biraz çalışması gerekecek. Önemli mi bilmiyorum ama cinsiyeti erkek.

Parası hala birçok mesleğe göre iyi. Her zaman boş zaman olmasa da birçok yeri gezme şansın oluyor. Gençken yapılabilecek mesleklerden biri.

Olumsuz yönleri stresli, yorucu, bayram seyran vs. yok her zaman çalışıyorsun ama çoğu iş böyle bir yandan.

Ne dersiniz?
0
chicha_v2
(04.05.24)
Hosteslik, hayata başlamak için güzel bir meslek. Bir süre para kazanmak için, macera olsun diye veya bir yer görevine sıçrama tahtası olarak yapılabilişr.

Ancak, hava yolculuğu yapmak, sürekli jet lag yemek zaten yeterince zorken, düzensiz plansız programsız bir yaşam ve insanları koşulsuz memnun etme zorunluluğu haddinden fazla yıpratıcı oluyor.

Kardeşiniz hostesliği amaç değil, araç olarak düşünsün.
0
Mirket
(04.05.24)
Kabin memuru arkadaşlarla devamlı muhattap olan biri olarak naçizane tavsiyem şudur ki dissendium ve Mirket’e kesinlikle katılıyorum. Detaylı sorularınız varsa cevaplayabilirim.
0
pilot monitoring
(04.05.24)
Hosteslik değil kabin memurluğu.
0
ThomasJefferson
(04.05.24)
olmaz desek yalan olur bkz pandemi. ama su an normal kosullarda hayir. bir suru kabin memuru taniyorum herkes bir sekilde halinden mutlu
0
ala09
(04.05.24)
bunu bilen adama nobel verirler hocam. millet senelerce yazılım diye kafa ütüledi. şimdi yapay zeka yüzünden yazılımcılar eşek muamelesi görüyor (yazılımcılık bitti demiyorum, sonuçta bu programları yazan adam da yazılımcı ama "herhangi bir yazılımcı"nın kıymetinin azaldığı gerçek).

normal şartlarda hostesliğin yakın vadede bitmemesi lazım. sonuçta uçaklar uçmaya devam edecek ve o uçaklarda personele ihtiyaç var. ama ne kadar mantıklı ve güzel bir kariyer tercihidir, tartışılır. şartları çok zor. çok düzensiz. evsiz barksız kafasına estiği gibi yaşayacaksa yine iyi tamam ama o da bir yerden sonra sıkıyor, hep genç kalmıyoruz.

şu anki ekonomide hosteslik hedefleyen birine açıkçası "yapma" demem şahsen. yiğit özgür karikatüründeki gibi millet hakikaten aç çünkü. iyi bir işin varsa, para kazanıyorsan ne ala... ama yaşanacak hayat mı? bilmiyorum.

bir de "stresli, yorucu, bayram seyran yok her zaman çalışıyorsun ama çoğu iş böyle" demişsin ama değil. yani evet piyasa korkunç ama gece 12'de de olsa çoğu işte evine geri dönüyorsun geceleyin. hosteslerin böyle bir lüksü yok.
0
mark greg sputnik
(04.05.24)
Zamanla yok olur ama o zamana daha var. Emekli olana kadar hosteslik yapsa, kariyerinin en az yarısı sorunsuz geçer. Sorunsuz derken yok olma konusunda diyorum. Yoksa mobbingi, düzensiz hayatı, yıpratması vs. başka konu. O devam eder.
0
nawar
(04.05.24)
uçakların pilotsuz uçmaya başlaması hostessiz uçmaya başlamasından daha olası. Çünkü teknoloji gelişse de insan aynı insan, insanlara yardım edecek servis yapacak ve sorunlu durumlarda müdahale edecek birileri lazım.
0
nhk ni youkosu
(05.05.24)
(3)

bu hangi uygulama ile oluyor?

kibritsuyu
telefon numaram rehberinde kayıtlı olmayan bir kişi, bugün telefon numaramı tuşları kullanarak girip arama yaptığında ekranda "x muhasebecilik" şeklinde benim işyeri ünvanım çıktı.google'da işletme kaydım var ama birincil varsayılan olarak cep telefonu numaram değil, işyeri sabit hattım tanımlı. cep
telefon numaram rehberinde kayıtlı olmayan bir kişi, bugün telefon numaramı tuşları kullanarak girip arama yaptığında ekranda "x muhasebecilik" şeklinde benim işyeri ünvanım çıktı.

google'da işletme kaydım var ama birincil varsayılan olarak cep telefonu numaram değil, işyeri sabit hattım tanımlı. cep numaram da alternatif olarak tanımlı ama bildiğim kadarıyla üçüncü kişilere gözükmüyor. yani numaramı google'dan sorgulayıp göstermesi pek mümkün gelmiyor ama olabilir de.

yani cep numaramın işyeri ünvanımla ilişkilendirilmiş olması bir yanden hoşuma gitse de, bunu hangi uygulama, hangi veritabanından sorgulayıp yapıyor anlamadım.

getcontact gibi başkalarının rehberlerindeki verileri toplamış, benim o şekilde kaydeden bir getcontact kullanıcısı mükellefimden almış olabileceğinden başka bir şey gelmedi aklıma.
0
kibritsuyu
(04.05.24)
Telefon Samsung muydu?
www.samsung.com

Samsungun böyle harika bi özelliği var, veritabanı nerede nasıl bilmiyorum ama beni arayan olduğunda hiç kayıtlı olmadan X emlak, Y bankası vs. yazıyor. Çok kullanışlı bence ve şimdiye kadar hep doğru çalıştı.
0
nhk ni youkosu
(04.05.24)
telefon samsung muydu dikkat etmedim de şimdi siz söyleyince fark ettim. ben de samsung kullanıcısı olarak bazı numaraları aradığımda ya da beni aradıklarında firma ismi çıkıyor ama çoğunlukla tanınmış kurumsal firmalar, bankalar falan çıkıyor. benim gariban mali müşavirlik ofisinin çıkacağını hiç düşünmemiştim.
0
🌸kibritsuyu
(04.05.24)
upcall uygulaması var, o olabilir
0
clones
(05.05.24)
(9)

Discord nedir?

michael_knight
Discord nedir? Neden tercih ediliyor? Sahibi kim?
Discord nedir?
Neden tercih ediliyor? Sahibi kim?
0
michael_knight
(03.05.24)
Eski forumların uygulamalı(App) hali gibi düşün.

Sesli, görüntülü görüşmeye de izin veriyor. Genelde oyun oynayanlar onun üzerinden yayın veya paylaşım yapardı ama bizim arkadaş grubumuzun discord serverı da var mesela. WhatsApp veya telegram göre daha düzenli, tablı(başlıklı) sekmeler açabiliyorsun. Bence cidden yeni nesil forum bu işte :D
0
nhk ni youkosu
(03.05.24)
Twitch'in yan ürünü olarak ortaya çikti. Twitch'deki chat'in farkli bir versiyonuna da sahip. Ayrica Telegram gibi yazip konusabiliyorsun private olarak.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.05.24)
Arkadaş grubuyla iletişimde kalabilmenin en kolay ve iyi yolu.

Sunduğu özellikleri (bütün server üyelerine görünür, sürekli açık voice channel, ekran paylaşımı vs.) Discord kadar iyi sunan başka bir uygulama benim bildiğim pek yok.

Birisini aramaya üşenen ve çok da sosyal olmayan bir insan olarak, arkadaşlarımın server'da hali hazırda zaten konuşuyor olduğunu görünce direk bağlanıp 15-20 dk. sohbet edip daha sonra istediğin zaman çıkmak kadar sosyal olarak tatmin edici bir şey yok.

Sahibini tanımıyorum.
0
king lizard
(03.05.24)
Arkadaşlar gerçekten aptala anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Sadece özel server'lara bağlanarak mı çalışıyor yoksa Whatsapp gibi merkezi bir yere de bağlanıyor mu yoksa ikisi birden mi?
Gizlilik sağlamak için Whatsapp ve Telegram'a göre bir avantajı var mı?

Yapay zeka tool'larından bazılarını kullanabilmek için girmek zorunda kalıyorum ama hiçbir şey anlamıyorum.
0
🌸michael_knight
(03.05.24)
Kurulan server'ları adı server ama aslında kendi altyapını kurmuyorsun tabii ki hepsi Discord'un kendi altyapısında, Discord'a bağlı.

O yüzden Whatsapp ve Telegram'a göre gizlilik sağlamak için bir avantajı olduğunu sanmıyorum.
0
king lizard
(03.05.24)
elinizde 3 kişilik, 500 kişilik ve 100 bin kişilik 3 grup/topluluk var diyelim. bu 3 gruba da aynı anda hizmet verebilen(yönetim veya katılımcı iki taraflı da) bir uygulama olduğu için kullanılıyor.

istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz, yönetebiliyorsunuz ve arayüzü de çok kolay. serverlar @king lizard'in dedigi gibi.
0
gule gule
(03.05.24)
bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden biri teknik olarak başarılı olması. tüm platformlarda ve web'de iyi şekilde kullanılıyor.

gizlilik konusunda bir iddiası olduğunu sanmıyorum, varsa bile mesnetsizdir ve o amaçla kullanılamaz.

kendisi aynı zamanda kahvehane gibi. server'ları kahvehane, içindeki odaları da masa gibi düşünün. istediğin kahveye gidip istediğin masaya oturabiliyorsun.

özelleştirme oranı yüksek. hem ücretli hem ücretsiz seçeneklerle kullanılıyor.

biz evden çalışıyoruz ve iletişim, dosya paylaşımı, başka araçlarla entegrasyon, geçmiş konuşmalarda arama, video görüşme, ekran paylaşımı gibi amaçlar ile hem slack hem zoom kullanıyoruz.

discord bu işleri iyi yapıyor. o yüzden aramızda "slack ve zoom'a para ödemekten vazgeçip, bedava discord'a mı geçsek" tartışması oldu. bedavasında bazı özellikler kapalı, paralısına geçersek bile daha az ödemiş oluruz şeklinde konuşuldu.

kendine ait bir sunucuya kuramıyorsun. yani data'n onlarda.
hatta oluşan datayı satmak ve özel amaçlar için kullanmak konusunda cömertler bildiğim kadarıyla.
0
biseysorcaktim
(03.05.24)
Biz çok bir özelliğini kullanmıyoruz, en basit olarak server oluşturmayı whatsapp grubu kurmak gibi düşünün bu serverların içerisinde sürekli aktif olan ses kanalları var buraya bağlandığınızda (bağlanmak derken tek tıkla oluyor bu) o an orada olan diğer kişilerle doğrudan konuşmaya başlayabiliyorsunuz, arama kapama çaldırma vesaire yok. Bununla birlikte aynı ekranda yazışma paneli de bulunuyor. Ortak kanaldan müzik vs dinletme, ekran görüntüsü üzerinden yayın açma gibi özellikleri de var.

Ses çözünürlüğü skype gibi muadillere göre daha tatmin edici. Oyun oynarken kullanıyoruz. Başka topluluklarla bir ilişkimiz yok, sadece grup içi iletişim.

Güvenlik konusunu da düşünmedik hiç bu sebeple. Ekstra bir güvenlik sunduğunu sanmıyorum +1
0
akhenaten
(03.05.24)
Eskiden teamspeak vardı, oyunun içerisinde teamspeak ile oyuncular birbiri ile konuşabilirdi. Teamspeak bazı yönlerden yetmediği (arkadaşının oyununu izlemeyediğin, karşılıklı oynayamadığın vs.) için discord geliştirildi diyebiliriz. Discordun çıkış mantığı budur. Gerçek amacı ise; oyun içerisinde sesli sohbet ortamı yaratmasıdır. Misal bu özellikler bugün PS5' e bile entegredir.

Mesajlaşma sistemi merkezidir. Yazdığın yaptığın herşey discord sunucularında saklanır.
0
krtkartal
(03.05.24)
(2)

samsung t9 harici ssd transfer hızının düşük olması

panamera
Selamlar, SSD'nin özelliklerini şöyle yazmışlar:USB 3.2 Gen 2x2 2 TB, 2.000 MB/sn Okuma, 2.000 MB/sn Yazmassd ile (usb-c usb-c) ve (usb-c usb-a) girişli iki kablo geliyor. ben (usb-c usb-c) kablosu kullanıyorum. PC laptop bilgisayarımda thunderbolt usbc girişi var, diğer bilgisayarım mac mini, onda
Selamlar, SSD'nin özelliklerini şöyle yazmışlar:
USB 3.2 Gen 2x2 2 TB, 2.000 MB/sn Okuma, 2.000 MB/sn Yazma
ssd ile (usb-c usb-c) ve (usb-c usb-a) girişli iki kablo geliyor.
ben (usb-c usb-c) kablosu kullanıyorum.

PC laptop bilgisayarımda thunderbolt usbc girişi var, diğer bilgisayarım mac mini, onda da thunderbolt girişi var. çok eski değiller, pc geçen sene, mac mini 2020 ya da 2021 tarihli.

Sonuçlar şöyle:
•windows11 (winsat disk -drive komutu ile) 800-900 Mb/s hız değerleri okuyorum (usb-c usb-a kablosu ile 300 küsürler okudum). Gerçek büyük video dosya copy paste esnasında 550 mb/s'yi geçemedim

•mac'te black magic programı ile 1000-1200 mb/s hız değerleri okuyorum. gerçek copy paste'de pc ile benzer değerler alıyorum.

kullandığım kablo ssd ile gelen, orijinal olduğunu düşündüğüm kablo.
ssd'yi amazondan aldım.

öyle 2000 mb/s'ler beklemiyordum ama copy paste'de en azından 1000'i geçer diye bekliyordum. sizce kablodan mı? ama niye kalitesiz kablo ile göndersinler??

herkese iyi günler dilerim.
0
panamera
(03.05.24)
veri aktarımındaki durum sadece kablo ve usb portunu değil, aynı zamanda anakart ve işlemcinin desteklediği veri yolu genişliği, önbellek, ram frekansları gibi bir çok sebebe bağlıdır. teoride usb 3.2 2x2 bağlantılar 20 g gibi hızları destekliyor ama ideal şartlar altında...

ben kabloda bir problem olduğunu düşünmüyorum çünkü harici diskler ile gelen kablo söyledikleri hızı destekler şekilde oluyor hep.
0
bravoteam
(03.05.24)
M1 ile ilgili o. M2de düzeldi mi bilmiyorum.

Bendeki s7 shieldi test etmiştim, düz m1de 600mbs civarlarında, m1 pro işlemcili mbp14'te 800mb/s, 10gbit usb desteği olan z370 anakartlı pcde bile (kaç yıllık pc, eski) 1050 mb/s civarında ssdnin full hızını veriyordu.

www.dpreview.com

Mac sözde thunderbolt 40gbit diyor ama usb kullanımda 10gbite bile zor ulaşıyor.
0
nhk ni youkosu
(03.05.24)
(10)

2-3 saat icinde gecen filmler

robert bosch
örnek var mi?benim bildigim sanirim testere sadece
örnek var mi?
benim bildigim sanirim testere sadece
0
robert bosch
(01.05.24)
Tüm zamanların en güzel filmlerinden

www.imdb.com
0
Mirket
(01.05.24)
Yani tek mekan filmlerinin bir çoğu böyle sanki.

Buried www.imdb.com
Locke www.imdb.com
Bence Rezervuar Köpekleri de sayılır, tamam flashbackler vs. var ama esas olay depoda birkaç saat içinde geçiyor.

Die Hard'ların hepsi böyle birkaç saat içinde geçiyordu diye hatırlıyorum. Buna çok güzel örnek olur mesela.
0
nhk ni youkosu
(01.05.24)
Victoria (2015) - sağlam film
Die Hard'ın hepsi
Retribution (2023) - dandik
Man on a Ledge - fena değil.
0
prole
(01.05.24)
man from earth
0
pide
(01.05.24)
(bkz: The Man from Earth)
(bkz: Phone Booth)
(bkz: The Strangers)
(bkz: Captain Phillips) biraz daha uzun bir süre ama dikkate değer
(bkz: The Invitation)
0
10551037
(01.05.24)
Son of saul'ü de ekleyelim
0
prole
(01.05.24)
En kisa hikaye zaman dilimi "run lola run" olabilir. 20 dakika sadece. Ama 3 farkli senaryo gosteriliyor filmde.

"Vantage Point" gibi coklu perspektif filmleri de guzel ornek. Bunda hikaye zaman dilimi 23 dakika ama 8 farkli perspektiften anlatiliyor.

Bunlar gibi hikayesi kisa zamanli, bikac saatli veya bikac gunlu bicok ornegi burda bulabilirsin:
tvtropes.org

Not: time loop, ruyada olma veya birinin dusunceleri vb. senaryolu filmleri haric tutuyoruz tabii. Onlarda zaman dilimi anlik, bikac saniyelik veya anlamsiz olabilir.
0
ermanen
(01.05.24)
tepedeki psychedelic adam
(01.05.24)
yukarıdakilere ilaveten benim aklıma gelenler

www.imdb.com bullet proof - trende geçiyor
www.imdb.com cebimdeki yabancı- yemekte geçiyor
www.imdb.com triangle -gemide geçiyor

gemi demişken titanic de 2-3 saat içinde geçiyor :)
0
abelardo
(02.05.24)
Bird Man
Non stop
Unstoppable
0
iwasbornonamountainside
(02.05.24)
(3)

Yurtdışı Seyahatte Kabin Bagajında İlaç

Bluesque
Soru düzenli kullanılan ilaçlarla ilgili.Diyelim bazısı sıvı bazısı jel formda ya da hap olan çeşitli ilaçlar var.Özellikle sıvı ve jel olanlar güvenlikte sorun yaratır mı? Bu ilaçları neden taşıyorsun, reçete göster diyebilirler mi?Teşekkürler
Soru düzenli kullanılan ilaçlarla ilgili.

Diyelim bazısı sıvı bazısı jel formda ya da hap olan çeşitli ilaçlar var.

Özellikle sıvı ve jel olanlar güvenlikte sorun yaratır mı? Bu ilaçları neden taşıyorsun, reçete göster diyebilirler mi?

Teşekkürler
0
Bluesque
(30.04.24)
10 yıldır hiç bir yutdışı uçuşunda sorun yaşamadım
0
HellKeePer
(30.04.24)
100ml uzeri her sivida sikinti yasarsin, ilac olmasi farketmez. recete gostersen bile ucaga almayabilirler.

en temizi 100ml uzeri siseleri bavula atip bagaja vermek.
0
cooperr
(01.05.24)
nhk ni youkosu
(01.05.24)
(2)

uçakta bagaj hakkı kişi sayısına bölünüyor mu??

lalu
pegasus'tan 2 yetişkin 2 çocuk bileti aldık. kişi başı uçak altı bagaj hakkı 15 kg. bi tane 20-25 kiloluk valizi sorun etmeden alırlar mı yoksa her parçanın 15'ten az mı olması gerekiyor? toplamda 60 kiloyu geçmiyoruz tabi.
pegasus'tan 2 yetişkin 2 çocuk bileti aldık. kişi başı uçak altı bagaj hakkı 15 kg. bi tane 20-25 kiloluk valizi sorun etmeden alırlar mı yoksa her parçanın 15'ten az mı olması gerekiyor? toplamda 60 kiloyu geçmiyoruz tabi.
0
lalu
(29.04.24)
alırlar.
0
jelly bear
(29.04.24)
Tek seferde alınmış tek PNR numaralı biletse alma ihtimalleri var, biraz da oradaki kişinin inisiyatifi. Bence çağrı merkezini arayıp sorun. (THY birleştirip alıyor)

Fakat asla makineden self checkin yapmayın, o şekilde kabul etmez. Gidip gişede bi insanla konuşmanız lazım.
0
nhk ni youkosu
(29.04.24)
(4)

İngiltere Vize Başvurusunda Türkçe Döküman

depresif çocuk
İkametgah, nüfus bilgileri, banka hareketleri gibi şeyleri yalnızca Türkçe olarak alabiliyorum. Bunun bir sakıncası olur mu?
İkametgah, nüfus bilgileri, banka hareketleri gibi şeyleri yalnızca Türkçe olarak alabiliyorum. Bunun bir sakıncası olur mu?
0
depresif çocuk
(27.04.24)
yeminli tercümana çevirtebilirsin.
dar.vin

Ben 2013'te çevirmeden dümdüz Türkçe verip vize almıştım ama biraz cahillikti biraz da o dönem daha rahat vize alınıyordu sanki. Sonraki başvurularımda hep çeviri ekledim(ki hükümet sitesinde yazıyor işte.)

Bu tür durumlar biraz da bakan memurun inisiyatifine bağlı benim anladığım kadarıyla. Kimisi kurallara aykırı veya ne diyor anlamıyorum diyerek ret verir, kimi hep bu tür belgeler geliyor biliyorum diyip doğru kabul eder falan. O sebeple Türkçe belge verip onay almış da çıkar, ret almış da çıkar.
0
nhk ni youkosu
(27.04.24)
banka hareketleri için herhangi bir şubeye gidip ingilizce döküm istediğinizi söylerseniz imzalayıp veriyorlar. zaten imzasız hali kabul olmayabilir.
0
Unde bach canim
(27.04.24)
ben her seferinde türkçe evrak verdim, hiç sorun yaşamadım ama bana denk gelmiş de olabilir tabii.

sadece önemli satırları (yatan maas, toplam bakiye gibi) fosforlu kalemle işaretlemiştim.
0
orient blue
(27.04.24)
ben de türkçe belge verdim, sorun olmadı. istediğim süre için de vizeyi almıştım.
0
deartheodosia
(28.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.